Aldatmanın Psikolojisi

Sadakatsizliğin insanlarda uyandırdığı duygusal sonuç yaşadığımız keder duygusunun aşamalarına çok benzer. İlk olarak,kendimize en yakın hissettiğimiz kişinin böyle bir ihanette bulunmasının şokunu yaşarız ve biz onun bu tavrıyla içsel bir savaş verirken belki de karşımızdaki kişi bu durumu inkar eder. Ardından öfke ve acı alır. Tüm bunların hepsi genellikle tek bir soruya yol açar : Neden?

Aldatma, tek bir sebeple açıklanabilecek bir olay değildir. Kişiden kişiye göre anlamlandırılması değişiklik gösterebilir. Aşk bitti, cinsellik yoktu, heyecan isteğime yenik düştüm, zaaflarımı kontrol edemedim  vs.. Bazı kişiler için aldatma bir ilişkiyi bitirmek için kuvvetli bir sebepken, bazı kişiler için ilişkiye ikinci bir şans verilebilir. Maalesef bu konuda tek bir doğru yoktur. Aldatma deyince duygusal aldatma ve cinsel aldatma kavramları aklımıza gelmektedir. Kadınlara göre duygusal aldatma daha yaralayıcı olup, erkeklere göre ise cinsel aldatma daha tehdit edicidir.

Aldatma bir bağlanma sorunudur. Özellikle narsisistik ve bağımlı kişilik yapısına sahip insanlarda daha çok görülür. Kendini büyük gören, eşinden üstün olduğunu düşünen kişiler kendilerini aldatmaya daha yakın görürler. İlişkideki sorunları çözemez, aynı zamanda da ayrılamazken; bir yandan sorunlardan dolayı aldatmaya sürüklenirken, diğer yandan da özgüven ve yalnız kalma kaygılarından dolayı ilişki veya evliliğini bitirememektedirler.

Önceki araştırmalar, sadakatsizlikle bağlantılı özellikleri yüksek düzeyde nevrotiklik (endişelenme ve duygusal olarak depresif olma eğilimi), düşük düzeyde  empati ve uyumluluk olarak göstermiş olsa bile bu özelliklere sahip olup ilişkilerine istikrarlı bir şekilde devam eden birçok kişi vardır. Öyleyse kişilik tek başına aldatma eylemini açıklayabilecek bir faktör değildir. Aldatma depresyon, aile içi şiddet, boşanma gibi olumsuz sonuçlarla ilgili olabilir. Bu olumsuz etkileri göz önünde bulundurmak bireyi bu davranışa iten nedeni anlamamız açısından önemli olabilmektedir.

 

Aldatmanın Nörokimyasal Yapısı

Sinibilimciler ilişki başladıktan 6 aydan 2 yıla kadar herhangi bir süre sonra beynin tepki verme eylemini düşürdüğünü ve uyarıcı kimyasalların ve PEA (feniletilamin) gibi nörotransmitterlerin azalmaya başladığını belirtmektedir. Bazı bilim adamı ve psikologlar bu süre zarfında pek çok boşanma ve ilişki kopukluğu meydana gelebileceği; ilişki olumlu bir yönde gittiyse aşk denilen nörokimyasal sürecin sevgiye dönüşüp çiftlerin yola devam edebileceğini aksi durumda azalan beyin aktivitesi ve nörokimyasalların seviyesinin düşmesi sonucu “ilişki heyecanını kaybetti” deyip bireylerin ayrılması olasıdır.

Bir diğer yandan prefrontal korteks aktivitesi düşük olduğunda sonuçları düşünmeden dürtüsel arzulara teslim olmak dengesizlik yaratabilir. Beyin görüntüleme çalışmaları prefrontal kortekste düşük aktiviteye sahip olan kişilerin boşanma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

 

Aldatmanın temelindeki psikoloji nedir?

  • Aldatma, hayal kırıklığı için bir çıkış olarak kabul edilebilir.

Aldatma genellikle ilişkide hayal kırıklığı ve çözülmemiş sorunlar için bir çıkış noktasıdır. İnsanlar partnerleriyle hiçbir yere varamayacaklarını düşündüklerinde, mevcut partnerleriyle olan sorunlarından kaçmanın bir yolu olarak aldatmaya başvururlar.

 

  • Siz veya partneriniz kontrolden çıkmış veya umutsuz hissedebilirsiniz.

Bir partner bir ilişkide kendini kontrolden çıkmış veya umutsuz hissedebilir, yaşam tarzı, finansal sorunlar vb. gibi lojistik nedenlerle partneriyle sinirlenmek veya olay yaratmak istemez bu yüzden rahatlık ve güvenlik aramak için başka birine başvururlar.

 

  • Aldatmak bir nevi intikam işlevi görebilir.

Aldatma ilişkideki skoru belirlemek olarak görülebilir. Eşi aldattıysa, pasif-agresif bir kişi, öfkesini çatışmacı olmayan ama yine de incitici bir şekilde çıkarmak için aldatabilir.

 

  • Aldatma, derin ilişki sorunlarının bir işareti olabilir.

 

Aldatan kişi, aşırı derecede düşük benlik saygısından ve bir şeyleri görme konusunda narsist bir görüşten muzdarip olabilir. Bazı insanlar dikkat çekme eğilimindedir ve bir kişiden memnun kaldıklarında ihtiyaçlarını karşılamak ve kendilerini doğrulamak için diğerine geçebilirler. Sağlıklı bir öz-değer duygusundan yoksundurlar, bu yüzden bir kişiden diğerine atlamaya devam ederler, bu da onlara sürekli güvence verir.

 

  • Aldatma, cinsel ihtiyaçların karşılanması için son çare olabilir

 

Partnerinin sekse ilgi göstermemesi veya cinsel ihtiyaçlarını karşılamaması olabilir. Partnerlerinden istenen tatmini alamamaları tamamen fiziksel bir his de olabilir. Bu nedenle, kriterleri karşılamak için aldatan kişi, kendisine istediklerini verebilecek başka bir kişiye başvurabilir.

 

Aldatma sonrası, en büyük sorun tekrar güvenmektir. Aldatan kişi, aldatılanın güven ihtiyacını gidermek için sabırlı olmalı, sık sık sorulacak olan sorulara karşı tutarlı olmalı, pes etmeden cevaplamalıdır. Aldatılan kişi, ne kadar merak ederse o kadar derine girer. Bir noktadan sonra her şeyi detayına kadar öğrenmekten vazgeçmeli, bildiği kadarıyla kabul etmelidir. Aksi takdirde sorunun ve merakın sonunun olmadığını bilmelidir. Aldatan kişi, bir an önce her şeyin normale dönmesi için aceleci davranmamalıdır. Bu zorlu süreçte birçok karmaşık faktör iç içe geçmiş bir şekilde rol oynadığı için hem aldatılan hem de aldatan eşin psikolojik yükü oldukça fazladır. Bu sebeple, her iki çiftin de bu süreci en az zararla atlatabilmesi için bir psikoterapistten yardım almaları önemlidir. Aldatılan eşin yoğun duygularını, öfkesini, kafa karışıklığını yönetebilmesi için; aldatan eşin ise onu bu seçeneğe yönelten duygusal, davranışsal ve iletişimsel sorunlarını anlayabilmek ve bu faktörleri çözümleyebilmek için bir uzman yardımına ihtiyacı olabilir. Evliliğin sonlanacağı durumlarda bile, eşlerin bunu sağlıklı bir duygu durumuyla yapabilmesi noktasında da yine bir uzman desteğine başvurmak oldukça önemlidir.

İREM YAĞCI

 

Kaynakça :

Denizdogruoz.com

Psychologytoday.com

Psikolojiantalya.com

Sinirbilim.org

Newsweek.com

Theinternationalpsychologyclinic.com

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content