Çoçuğumda Disleksi Olabilir Mi?

Son dönemde aileler çocuklarında özellikle geç konuşma, okuma bozukluğu, telaffuz hatası gibi problemlerle karşılaşınca disleksiden şüphelenip kaygıya kapılabiliyorlar. Disleksi, içerisinde birçok kriter barındırır, belirli bir süre gözlemlenmesi gerekir ve özgül öğrenme bozukluklarının alt başlıklarından biri olarak incelenir. Çocuğun yaşadığı problemlerin ne kadar süredir var olduğu, ne sıklıkla yaşandığı ve hangi durumlarda tetiklendiği takip edilmelidir. Bu noktada ailelerin ve eğitim verenlerin çok iyi gözlem yapması gerekiyor. Şimdi bu noktalar üzerinde biraz inceleme yapalım.

Dislektik bireyler normal veya üstün zekaya sahiptirler. Farklılık, öğrenme biçimlerinden kaynaklanır.  Öğrenim kapasiteleri vardır fakat uygun yöntem ve metotlara ihtiyaç duyarlar. Bu bireylerde  sözcükleri yanlış okuma, harf veya satır atlama, okuduğunu anlamada güçlük çekme sıklıkla rastlanılan problemlerdir. Genellikle ilkokul döneminde fark edilir. Birey bu sorunlarından dolayı öğrenime adapte olmakta güçlük çekip yaşıtlarının gerisinde kalabilir. Aynı zamanda erken tanı konulmayıp uygun metotlarla yaklaşılmazsa bazı psikolojik problemler de kendini gösterebilir. Yüksek kaygılı, depresif, kendine güvenleri çok düşük birer birey haline gelebilirler. Yaşanılan problemleri listelemenin daha faydalı olacağını düşünüyorum. İlk olarak okumayı ele alalım.

 Okumada;

.Kelimeleri algılamada güçlük

.Heceleri ayıramama

.Değişik sesleri ayırt edememe

.Yüksek sesle okumada zorluk ve yavaş okuma

.Kısa cümleleri yanlış okuma veya hiç okumama

.Uzun cümleleri okurken çok fazla bocalama

Konuşmada;

.Kelimeleri telaffuz etmede güçlük

.Sorunlarını açıklayamama

.Kelimeleri hatırlayamama

.Geç konuşma

.Alfabeyi, tekerlemeleri, şarkıları ezberlemede güçlük

.Kavramları karıştırma

Yazmada;

.Düşünceleri ve duyguları kağıda dökmede güçlük yaşama

.Fazlaca yazım hatası yapma

Bu sorunlarla birlikte hiperaktivite bozukluğu ve motor becerilerde sorunlar gözlemlenebilir. Ayrıca bu sorun hafıza ve dikkatle çok ilişkilidir. Birey dikkatini toparlamada, odaklanmada zorluk çekebilir. Problemler sadece akademik alanlarda değil sosyal alanlarda da bireyi zorlayabilir. Kendini ifade etmede güçlük yaşayabilirler ve bu durum kontrol edilmezse yukarıda bahsedilen psikolojik sorunlar yaşanılabilir.

Disleksi her bireyde aynı zamanlarda ortaya çıkmaz. Her birey özgüldür ve elbette ki farklılaşmalar görülür. Ebeveynlerin ve eğitim verenlerin yaklaşımı bu noktada önem arz ediyor. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak, yapamadığı zaman eleştirmek, yargılamak, cezalar vermek onu ilerletmez aksine geriletir. Erken tanıyla birlikte alanında uzman kişilere başvurmak ve destek almak gerekir. Dislektik bireyler okul hayatına devam ederken diğer taraftan özel eğitim kurumlarından destek alırlar. Bu kurumlarda bireyin seviyesine göre bir program hazırlanır ve hem bireye hem de ebeveynlere yardımcı olunur. Bu şekilde öğrenim güçlüğü minimum düzeye indirilebilir.

En iyi metotlardan biri sesli okuma yaptırmaktır. Hem siz hataları daha kolay fark edebilirsiniz hem de birey bu şekilde daha kolay öğrenebilir. Yaptığınız pratikleri uzun tutmaya gayret gösterin çünkü dikkat problemi olduğu için bu çok elverişli olmayabilir. Kısa periyotlarla pratik yapmalısınız. Öğrenimi eğlenceli hale getirmenizi tavsiye edebilirim. Öğrenim oyunlarla desteklendiği zaman daha kolay yol alınır. Motive etmek bireyde başarı isteğini arttıran diğer bir faktördür. Bireyi onaylayın ve her ne olursa olsun yanında olduğunuzu hissettirin. Bu noktada küçük bir ayrım var. Sevginizin sadece bireyin başarılarına yönelik olmaması gerekir. Her koşulda onun yanında olacağınızı gösterip sevginizi hissettirin. Çünkü sevgi ve sabırla üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir problem yok.

 

Yazan: Elif Ateş

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content