Aleksitimi: Hislerim Mi Yok Yoksa Hissetmeyi Mi Bilmiyorum?

Bir insan olarak hayatımız, duyguları nasıl deneyimlediğimiz, nasıl ele aldığımız ve nasıl ifade ettiğimizden derinden etkilenir. Hayatımızın bir noktasında hepimiz aşırı üzüntü, korku, stres, neşe ve sevgi deneyimleriz. Başımıza iyi bir şey geldiğinde kalbimizde bir hafiflik ve sevinç hissederiz. Yenilgiler ve kayıplar yaşadığımızda midemizin derinlerinde bir batma hissi yaşarız. Ama bunu yapamadığınızı hayal edin. Üzgün mü yoksa mutlu mu olduğunuzu ya asla belirleyemeseniz? Ya gerçekten kederli veya depresyondaysanız ama bunu kendiniz bile bilmiyorsanız? Bunun ne kadar kafa karıştırıcı olduğunu hayal edebiliyor musunuz? İşte aleksitimiye sahip bir kişinin yaşadığı dünya budur.

Aleksitimi ile Yaşamak

Bu psikolojik yapı, duyguları hissetmek ve ifade etmekle mücadele eden insanları tanımlamak için kullanılır. Vücudunuzun size gönderdiği içsel duygusal sinyallerle bağlantı kurma konusunda azaltılmış bir yeteneğini veya bazen tam bir yetersizliğini temsil eder.
Aleksitiminiz varsa, yalnızca nasıl hissettiğinizi bilmekte zorluk çekmezsiniz ve aynı zamanda başkalarının nasıl hissettiğini söylemekte de zorlanırsınız. Sözel olmayan ipuçlarını garip veya mizahtan yoksun olarak görünebilirsiniz. Başkaları, içinden geçtiğiniz zor şeylerleokuyamadığınız için bu sizi sosyallik açısından endişelendirebilir. Toplumda sosyal olarakempati kurduğunda bile, bunu kaldıramazsınız ve ürkütücü bir şekilde metanetli görünebilirsiniz. Özünüzde, çok hassas ve empati yapabilen bir insan olabilirsiniz, ancak aleksitiminin getirdiği zorluk nedeniyle, başkaları sizi soğuk, mesafeli ve kibirli biri olarak yanlış tanıyabilir. Sonuç olarak, sosyal izolasyon ve yalnızlıktan muzdarip olma olasılığınız çoğu kişiye göre daha fazladır.
Aleksitimi ile mücadele ediyorsanız, aşağıdakiler günlük zorluklarınızın bazılarını temsil edebilir:
  • Kendi içinde ne hissettiğiniz hakkında hiçbir fikriniz yoktur. Başkaları nasılsın diye sorduğunda, bir boşluk çizersiniz.
  • Çoğu zaman, yalnızca iyi mi yoksa kötü mü, mutlu mu yoksa mutsuz mu hissettiğinizi anlayabilirsiniz ve bunun ötesinde daha fazla bir nüans yoktur.
  • Tekdüze bir tonda konuşabilirsiniz ve hikayeleri anlatma şekliniz o kadar çok olgusal, sıralı ayrıntı içerebilir ki bazı insanlar ne anlattığınızı takip etmekte zorlanırlar.
  •  Kendi ihtiyaç ve arzularınızdan kopmuş durumda olabilirsiniz. Kendi kafanız karıştığı için çevrenizdekiler de ne istediğinizi bilemez, bu da insanlarla ilişkilerinizde hayal kırıklıklarına yol açar.
  • Hızlı kalp atışı, nefes almada zorluk, bedensel ağrı ve baş ağrısı gibi ani, öngörülemeyen fiziksel belirtiler gösterebilir, ancak bunların nereden geldiği hakkında hiçbir fikriniz olmayabilir.
  • Sınırlı bir hayal gücünüz vardır ve fantezi dünyasıyla ilgili hiçbir şeyden zevk alamazsınız.
  • Ailenize ve yakın arkadaşlarınıza bile hiçbir duyguyu iletemezsiniz, ancak aniden öfke nöbetleri gibi yıkıcı davranışlar sergileyebilirsiniz.
  •  Nedenini bilmeden, tüm dürtünüzü ve motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz. İşinizi ertelersiniz ve boş zaman aktivitelerinden pek keyif almazsınız. Sadece günü geçirmek bile zor bir iş haline gelir.
Aleksitimiye sahip olmanız tamamen duygusuz olduğunuz anlamına gelmediğini belirtmek gerekir. Hâlâ içinizde bir şeyler hissedebilirsiniz, ancak duygularınızla bağlantı kurmakta zorlanabilir veya onları başkalarına ifade edemeyebilirsiniz. Aleksitimiden İyileşme Aleksitimi için tedavi yaklaşımı kişiye özel olmalıdır. Örneğin, terapistin duygusal bi boş ekran sunduğu psikanaliz gibi geleneksel yaklaşımların iyi bir çalışma olmadığı bulunmuştur. (Lesser, 1981; Sifneos, 1975; Taylor, 1984). Bununla birlikte, aleksitimi genellikle diğer zihinsel bozukluklarla birlikte ortaya çıktığı için, bu durumların tedavisi de aleksitiminin azaltılmasına yardımcı olabilir. İyileşmeye yönelik ilk adım, duygularınızı tanımlamanız ve ifade etmeniz için size rehberlik etmektir. Diyalektik davranışçı terapi, duygusal okuryazarlık oluşturmaya yönelik çalışmaların yanı sıra, duygusal düzenleme becerilerinizin gelişmesine ve kişisel farkındalık geliştirmenize yardımcı olabilir. Düşünceler ve duygular arasında bir bağlantı kurmaya odaklanan zihinselleştirmeye dayalı tedavi de yardımcı olabilir. Kendi başınıza, günlük tutma pratiği yaparak, dışavurumcu sanat derslerine katılarak, duygusal müzik dinleyerek ve hatta romanlar okuyarak iç gözlem farkındalığınızı genişletebilirsiniz.
Aleksitimi için bir başka güçlü iyileştirici ajan, güvendiğiniz biriyle terapötik bir ilişkiye sahip olmaktır. Özellikle aleksitimiye neden olan şey, erken çocukluk travması veya olgun bir bakıcının uyum eksikliğiyse, bu ilişkiye sahip olmanız gerekir. En iyi senaryoda, terapistiniz, gömülü duygularınızın daha derin katmanlarıyla temasa geçebilecek kadar güvende hissedeceğiniz bir alanı birlikte yaratmak için sizinle birlikte çalışacaktır. Bu biraz zamanalabilir, ancak yeterince güven varsa, gömülü duygular yavaş yavaş su yüzüne çıkacaktır. Bu süreçte, yetenekli bir terapist size nazikçe rehberlik edecek ve ifade edilmemiş olanı kelimelere dökmeniz için sizi güçlendirecektir.
Sağlıklı ilişkide duygular tek boyutlu değildir. Elbette, neşe, sıcaklık ve şefkat bir ilişkinin temel yönleridir, ancak hayal kırıklığı, öfke ve hüsran gibi duygulara da izin verilmelidir. Terapistiniz duygusal olarak donanımlı değilse, bu olumsuz duyguları ifade ettiğiniz için sizi kurnazca kapatabilir veya cezalandırabilir, böylece ebeveynlerinizin size yaptıklarını işlevsiz bir şekilde kopyalayabilirler. Öte yandan, belirsizliklere karşı rahat olan ve ortaya çıkardığınız duygusal fırtınalara dayanabilen, duygusal olarak olgun, besleyici bir terapist bulabilirseniz, kendinizle ve başkalarıyla ilişki kurma beceriniz sonsuza kadar değişebilir. Aleksitimi değiştiremeyeceğiniz bir şey değildir. Bu mantığa aykırı olabilir, ancak büyük
ihtimalle aleksitimik bir dış görünüşün altında sıkışıp kalan şey, dayanılmaz derecede hassas ve empatik bir ruhtur. Kendinize bir şans verirseniz ve duygusal hassasiyetinizi ve yoğunluğunuzu geri kazanmak için cesurca yola çıkarsanız, canlılığın rezervuarı elinizin altındadır.
Çeviren: Ahsen Zülal Öztürk
Kaynakça: https://www.psychologytoday.com/us/blog/living-emotional-
intensity/202102/alexithymia-do-you-know-what-you-feel?amp

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content