Aşırı Aktif Beyin Kısa Bir Yaşam İle Bağlantılandı.

Uzun yaşamın sırrı ile ilgili bir sürü teori var. Yapılan araştırmalar, yaşlandıkça fiziksel ve zihinsel olarak aktif kalmanın birçok yararı olduğunu ortaya çıkarmıştır. En basit ifadeyle, uzmanlar, beyin aktivitesinin yaşam süresini etkilediğini biliyorlar.

Bununla birlikte, Harvard Tıp Fakültesi’ndeki Blavatnik Enstitüsünde yapılan yeni bir araştırma, uzun yaşamın sırrının beyin aktivitesinin türü ve seviyesine bağlı olduğunu öne sürüyor.

Yazarlar, beyindeki aşırı elektriksel aktivitenin kısa yaşamla ilintili olduğunu bulmuştur. Çok görevli ve planlanan bir kesinti süresi ya da aralar olmadan medyanın çeşitli formlarının tutarlı tüketimi gibi davranışlar, beyni aşırı uyarabilir. Aşırı çalışan bir beyin, yaşa bağlı olarak, hafızanın ve düşünme becerilerinin zayıflamasını hızlandırabilir. Buna karşın, araştırma uzun yaşamı daha sakin bir beyine bağladı: araştırma sakin olmayı ve biraz daha uzun yaşamaya devam etmeyi öne sürdü.

Ama tabii ki söylemesi kolay. Aşırı beyin aktivitesi en çok dijital çağda yaygındır. Tüm yaşlardan insanlar, kendilerini bir görevden bir diğerine atlarken buluyorlar, bir televizyon gösterimi ya da kendi telefonlarının bildirimleri olsun sürekli bir uyarıcı arıyorlar. Bağlı olma arzusu tüm yaş gruplarındaki insanlarda artış gösteriyor. Pew Araştırma Merkezi’ndeki bir çalışmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetişkinlerin %72’si bazı sosyal medya türlerini kullanıyorlar. Araştırma ayrıca, sosyal medya hesap sahipliğinin 65 yaş üstü toplulukta 2011’de %12’den, 2018’de %37’ye yükseldiğini buldu. Çoklu medya akışları, bizi sürekli bir çoklu görev durumunda tutar ve beynimizin konsantre olmasını, tek bir görevde olmasını veya mola vermemizi zorlaştırır.

Harvard çalışmasında, araştırmacılar yaşlı yetişkinlerin yüzlerce bağışlanmış sağlıklı beyinlerini incelemişler, bu insanlar 60 ve 100 yaşları arasında ölen ve bilişsel olarak sağlam insanlar.

Çalışma, yaşlı ve genç katılımcıların genlerini karşılaştırırken şaşırtıcı ve şok edici bir bulgu ortaya çıkardı: 85 ve 100 yaşları arasında ölen insanların sinirsel aşırı aktiviteye bağlı genlerin on yıllar önce ölen insanlardan önemli oranda daha az ifadeleri vardı. (60 ve 80 yaşları arası) Harvard Tıp Fakültesinde kıdemli araştırma yazarı ve genetik profesörü olan Bruce Yankner “Bence, çalışmamızın anlamı, yaşlanma ile birlikte, beyni sadece daha az verimli kılmakla kalmayıp, aynı zamanda insan veya hayvan fizyolojisine zararlı ve yaşam ömrünü azaltan anormal veya zararlı bir nöral aktivite olduğudur.” ve Paul F. Glenn Yaşlanma Biyolojisi Merkezi’nin eş yöneticisi “Çalışmamız uyarma durumunu değiştirmenin yaşam süresini etkileyebilme ihtimalini arttırıyor.” diyor.

Lieber Zihin Büyüme Enstitüsü’nde sinirbilimci olan Michael McConnell “beklenmeyen süper şey ise… sinirsel aktiviteyi sınırlandırmak sağlıklı yaşlanmada iyi bir şey” diyor. Zihinsel uyarılmayı yavaşlatmak belki mantık dışı olabilir ama sağlıklı bir beyni korumanın en iyi yolu budur. Denge için çaba gösterin: Beyni aktif tutun ama zihninizi rahatlatmaya ve sakinleştirmeye daha sık zaman verin.

Normal beyin aktivitesi ve aşırı uyarılma arasındaki çizgi bulanık kalıyor. Yankner, “Bu karışık, çünkü yeni bir dil öğrenmek, yeni bir enstrüman çalmak, ya da daha önce yapmadığın bir işi yapmak gibi yeni fonksiyonlar için kullandığın beynin, öğrenme ve hafıza için pozitif bir şey olduğu düşünülüyor.” diyor ve ekliyor, bu aktiviteler muhtemelen kas seğirmeleri, ruh hali değişiklikleri, alzheimer hastalığı, bipolar bozukluğu ve diğer nörolojik hastalıklar gibi şeylerde ortaya çıkan zararlı beyin aktivitesi ile aynı değildir.

Calico Labs’ta yaşlanma araştırmalarının başkan yardımcısı olan Cynthia Kenyon “Ben aşırı beyin aktivitesinin, kontrol dışı uyarılmayı, beyin için iyi olmadığını düşünüyorum.” diye açıklıyor. “Nöronların ne zaman ve nerede aktif olmasını isterseniz o zaman aktif olmasını istiyorsunuz, genel olarak ateşlenmelerini değil.”

İyi haber şu ki, beyin aktivitesine bağlı düşüş önlenebilir.

Aşırı çalışan bir beynin çözümü, davranışlarınızı basit yollarda değiştirerek, hiperaktivite anlarının bilincinde olarak, alışkanlıklarınızı sizi sakinleştiren şekillerde yavaşlatarak veya değiştirerek, gelir.

Harvard Heart Letter editörü, Patrick J. Skerrett “Eğer çalışmak sana eziyet ediyorsa, uykuna müdahale ediyorsa ve eğlenmeni bir kenara bırakmaya zorluyorsa, şimdi zihinsel, fiziksel ve duygusal sağlığına dikkat etmek belki sen yaşlandıkça aklının keskinleşmesine yardımcı olabilir.” diye yazıyor.

Yani, eğer tüm bunlar tanıdık geliyorsa ne yapabilirsin? Hayatındaki dinginlik anlarını takdir etmeye başlayabilirsin. Bağlantıyı kesmeyi planla ve kendin için zaman yarat. Bir kitapla otur ve oku, çiz, bir mektup veya bir günlük yaz. Ya da daha iyisi, sessizce otur ve derin nefes pratiği yaparken zihninde geçen düşünceleri seyret.

Zihinsel durgunluğun ve sakinliğin fiziksel durumunun korunması pratik gerektirir, bu nedenle duruş süresini önceliklendir. Bunu programına koy. Eğer kendini rahatlamanı ve vücudunun, beyninin değil, daha farkında olmanı sağlayacak günlük tek bir şey yapmaya adarsan, uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürme şansını arttıracaksın.

Çeviren: Yaren Günay

Kaynak: Elemental Medium

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content