Gülmek ve güldürmek için öncelikle gülebilmek ve güldürebilmek gerekir. Bunlar içinde iyi bir psikoloji gerekir. Kısacası öyle kolay değildir sahiden gülmek güldürmek. Kolay olsaydı eğer hayattan bu kadar şikâyet edilir miydi? Şikayetin ve yakınmanın da en büyük düşmanı gülmektir. Tabii işin nörolojik bir altyapısı var ama fizyolojik açıdan her şey doğruyken neden gülemeyiz ? Çünkü gülebilmek basit ve zor bir eylemdir. Tıpkı Hollandalı ünlü futbolcu Johan Cruyff ‘un futbol için dediği gibi ‘’Futbol basit bir oyundur, zor olan futbolu basit oynamaktır’’.
Gülmenin fizyolojik yapısına çok değinmek istemiyorum tabi yazan çizen şu an bensem eğer biraz da serbest çalımlar ile sahanın farklı yerlerinde koşmak hakkımdır gibi geldi. Ama tam da benim bu aksi tavrıma rağmen psikoloji biliminde gülmenin fizyolojik altyapısına odaklanan bir dal var ‘’Geletoloji’’. Çok isteyenler şimdi yeni sekme açıp ufak çaplı bir araştırma yapıp yazıya geri dönebilir.
Şimdi bu ufak bilgiyi de vermenin verdiği huzur ile kendimce gülmek üzerine yazıma devam edebilirim. Gülmek çok devrimci bir eylemdir sözü hatırıma geldi bu satırları yazarken. Kim demişse Allah razı olsun çok doğru demiş. D evrimcidir çünkü sevdiğiniz birini daha çok sevdirir, üzüldüğünüz olaya biraz daha mizahi yönden baktırır. Zaten olay da bu değil midir? Gülmek insanı değiştirir. Bakış açısında bir devrim yapar ve hayata olan duruşundaki kamburlukları düzeltir. İzahı olamayan şeylerin mizahı olur sözü de büyük ihtimal böyle bir durumda ortaya çıkmıştır. İnsan, izah edemediği şeyleri, bakış açısındaki esnekliğin yetmediği durumları veya kaldıramayacağı yükleri üzülüp, hayıflanarak atlatamaz. Bu tip durumlar ile çok karamsar ve zor bir bakış açısı ile çarpışmaya kalkarsa da antidepresanlar ile güzel bir birliktelik kurabilir. He tabi lazımsa kullanmak şart. Dediğim gibi gülmek devrimci ve zor bir eylemdir. Kolay olan kısım da vardı yukarıda bahsetmiştim. Kolay olan kısım ise gülmektir devrim yapılır zaten.
Gülmek zor bir sınav haftasındaki ilk soruyu görmenin verdiği rahatlamadır. Saatler süren uğraşlar sonucunda yapılan bir yemeğin 5 dakikada yenmesidir. Hayata pozitif pencereden bakmak zor, gülmek kolaydır. Ama gülmek için de pozitif bakmak lazımdır. Pozitif bakarken kör olmamak da lazımdır tabi. Pollyannalar olarak gezmek için çok da müsait bir dünyada yaşamıyoruz. Tek olmamız veya tek edinmemiz gereken özellik esneklik aslında. Esnek bir bakış. Olaylar aynı kalmaya maalesef devam edecek. Aldatılmaya, kandırılmaya, yorulmaya, doların artışına, yenilmeye kısacası tüm olumsuzluklara ya gülmeyi öğreneceğiz ya da yorulup kabullenmeyi. Çözüm üretmeye kalkışmak için de gülmek lazımdır bu arada. En ciddi meseleler bile çok komiktir zaten. Tüm savaşların tarihine ya onu da geçtim ülkelerin siyasetçilerine, koskoca ülkelerin başkanlarına bir baksanıza ne kadar komikler. Çünkü ciddi diye bir şey yoktur. Ciddinin ve ciddiyetsizin farklı yönleri vardır. O yüzden her ağladığınızda bir espri her esprinizde bir ciddiyet vardır. Siz siz olun tek pencereden bakarken bir kez daha düşünün de hayatı kaçırmayın. Zor olanlara bakarken basit bakın ki güle eğlene üstesinden gelin zorun ve zorlukların. Zora zor derseniz zor olur sizin için.