Bilim Günümüz Kızlarının Her Zamankinden Daha Kaygılı Olduğunu Söylüyor

     Ebeveynler, kızlarının sık sık baskı altında ve stresli görünmesinden endişeli. Görünüşe göre, çoğu öyle. Bilimsel çalışmalar, kızların 10 yaşından başlayarak, üniversiteye kadar tecrübe ettikleri kaygı ve stresin korkutucu düzeyde arttığını gösterdi. Eğer bir kızınız varsa bilirsiniz: Kızlar okulda başarılı olmak için, sosyallik açısından dolu ve kabul görmüş olmak için, iyi görünmek için, kısacası bazen kendilerini yıkılmış gibi hissetmelerine sebep olan, yoğun stres ve kaygı yaşatan, çok büyük bir baskı altındalar. Pew Araştırma Merkezi’nin yeni araştırmasına göre, 13-17 yaş arasındaki her 10 gençten 7si, kaygı ve depresyonu yaşıtları için büyük bir problem olarak görüyor. Pew ekliyor, “Kızlar, erkeklere kıyasla, 4 yıllık bir üniversiteye başvurma planlarının olduğunu ve kendi seçtikleri üniversiteye girme konusunda çok endişeli olduklarını dile getirmeye daha yatkın.” Merkez’in araştırması doğruluyor ki :“Erkeklere kıyasla, kızların büyük çoğunluğu günlerinin huzursuz ve sinirli geçtiğini söylüyor. (%36’sı her gün böyle hissettiğini, %23’ü neredeyse her gün böyle hissettiğini söylüyor.)”

     Stres yaratan bu durumlara; zorbalık için endişe duyma, uyuşturucu bağımlılığı ve alkol kullanımı, erkeklerle ilişkiler, -anlaşılabilir şekilde- okul saldırıları ve sık sık ağır yoğunlukta karşılaşılan negatif haberler ekleniyor. Pek çoğu durumları ve kötü olayları gereğinden fazla düşünmeye eğilimli olan genç kızlar için, bu baskı hiç dinmeden devam ediyor gibi hissettiriyor.

     Tanıdığınız herhangi bir genç kıza sorun, size bir partideyken kaygılı olduğunu veya en yakın arkadaşıyla yaşadığı görüş ayrılığı yüzünden stresli olduğunu söyleyebilir. Sınıfta yapmak zorunda olduğu bir konuşma yüzünden veya hazır olduğunu hissetmediği bir sınavdan ötürü çok fazla korkmuş hissedebilir. Veya bir dahaki açışında Instagram’da ya da Snapchat’te ne göreceği hakkında gergin olabilir. Yakında gerçekleşecek olan bir atletizm yarışından, müzikal gösterisinden veya kendisini elde etmeye çalışan (ya da çalışmayan) bir erkek hakkında ne yapacağı açısından kaygılı veya huzursuz olabilir.

     Eğer bir kızınız varsa, kendinize sormalısınız: “Bunca stres ve kaygı nasıl iyi, hatta yararlı olabilir?”. Ani öfkelenmelere, kontrolden çıkmalara, küsmelere ve sessiz kalma davranışlarına karşı hassaslık gösteren bir ebeveyn olarak “Nasıl etkili bir yardımda bulunabilirim?” diye kendinize sormalısınız.

Stres ve Kaygı “Çift Yumurta İkizleri” dir

     Kızınız stresli ve kaygılı hissetmekten nefret edebilir, hatta bu güçlü tepkileri yalnızca birçok zarara yol açan dertler gibi görebilir. Fakat, bu tepkiler kötü bir şey olmak zorunda değiller. Öncelikle, stres ve kaygının kişinin günlük hayatındaki işlevde ne gibi bir rol aldığını anlamak çok önemli. Stres ve kaygı, genelde insanların zihninde birleşip birbirlerinin yerine geçebilir şekle gelmelerine rağmen, ebeveynler stres ve kaygının ikisini de kızlarının lehine kullanmasına yardımcı olabilirler. Bu ‘negatif’ duygulardan ve vücudun kendini korumak için verdiği doğal tepkilerden, kişinin iyiliği için yararlanılabileceği bilinmeli.’’Baskı Altında: Kızlardaki Stres ve Kaygı Salgınının Üstesinden Gelmek’’ kitabının yazarı Lisa Damour, stres ve kaygı için: “Çift yumurta ikizi gibiler. İkisi de psikolojik olarak rahatsız edici.” diyor. Damour, stresi “duygusal veya mental gerginlik ya da endişe”, kaygıyı “korku, dehşete kapılma, panik hisleri” olarak tanımlıyor.

     Stres ve kaygının genç kızlar arasında yaygın bir hale gelmesi, bunların yardımcı öğeler -hatta faydalı- olamayacağı anlamına gelmiyor, özellikle eğer biz onları bizim ilerlememize engel olan kötü hisler olarak görmez, doğru yönde ilerlemek adına kullanacağımız araçlar haline dönüştürürsek. Damour, kızınıza yardım etmeniz açısından bazı noktaların akılda bulundurulması gerektiğini söylüyor:

• Stres ve kaygının ilk belirtisini görünce, bunlardan kaçmak daha kolay gelebilir. Fakat, kızlarımıza stresli durumlarla yüzleşmeyi öğreterek, kendilerini çabuk iyileştirme kabiliyeti geliştirmelerinde yardımcı olabiliriz.

• Stres ve kaygı, kişinin kendini rahat hissettiği konumdan dışarı adım atmasıyla beraber ortaya çıkan durumlardır. Kendilerini rahat hissettikleri konumdan uzakta faaliyette bulunmaları, kızların olgunlaşmasını sağlar, özellikle de zorluklarla baş ederken.

• Stres yaratan bir durumu kızınızla birlikte analiz etmek, onun duruma karşı olması gerekenden daha büyük bir tepki verdiğini veya kendilerinin bu durumla başa çıkma yeteneklerini küçümsediklerini anlamalarına yardımcı olur.

     Dr. Damour, bu baskının ne kadar güçlü ve ciddi olduğunu kanıtlarken, aynı zamanda bu baskıyı hafifletmek adına stratejiler sunuyor . Damour, ebeveynlere, stres ve kaygının kızlarına canlarını sıkan ve terslik çıkaran durumlarda olumlu şekilde yardımcı olabileceğinin güvencesini veriyor.

Değişim Süresi Gereklidir

     Kızınıza rehberlik ederken, Dr. Damour, kızınızın beynini ters tutulmuş bir kar küresi gibi düşünmenizi öneriyor. Ergen beyni, düzgün bir şekilde düşünmeden önce ‘karlar’ın yere düşmesi için zaman geçmesi gerekiyor. Bir ebeveyn, bir ergenin beyninin nasıl çalıştığını anladığı zaman, ‘kurtarmak’ için balıklama atlamadan ve sonuç vermeyen yorumlarda bulunmadan önce değişim süresinin geçmesine izin vermesi daha kolaydır. Bu yaklaşım acil bir ‘kriz’ durumunda çok değer taşır.

     Değişim süresi, kızınız okuldan eve belli bir şekilde mutsuz gelip doğruca odasına gittiğinde de gerçekleşebilir. O, bu durum hakkında, kendini içinde hissettiği güçlük ve sahip olduğu seçenekler hakkında konuşmak için ortaya çıkana dek ona gereken zamanı tanıyın. Şikayetlerini dinleyin, sonra da ona neyin yardımcı olabileceğini veya nelerin meydana gelebileceğini sorun. Buradaki amaç, kızınızın stres ve kaygının, Dr. Damour’un deyişiyle “sadece bir düşünce, sadece bir duygu” olduğunu fark etmesi.

     Bildiğimiz üzere, kızınızın duygularını veya hissettiklerinden kaçınmasını görmezden gelmek doğru bir yol değil, onun kendi problemleri üzerine beyin fırtınası yapması için yardım etmeye çalışmak lazım. Problemi çözmek veya başa çıkmak için onun düşündüğü çözümlerin ne olduğunu sorun. Onun bazı şeylerin farkına varma kabiliyetinin, sizin de kendinize hakim olduğunuz bir rehberlik sayesinde ortaya çıkmasına şaşıracaksınız.

Kızınızı Kurtarmakla Alakalı Değil

     Ebeveyn olarak, ilk içgüdümüz kızlarımızı kurtarmaktır. Ve, kaygı yaratan bu problemlerin ne kadar güçlü olduğu düşünülecek olursa, aniden duruma el atmak ve günü kurtarmak istemek çok normal bir duygudur. Çocuklarımız için rahatlık ve acısızlıktan başka bir şey istemeyiz. Bu durum, ebeveynin bir koltuk değneğine dönüşmesine neden olabilir. Bir bahane bulabiliriz, böylece kızımız geçemeyeceğini düşündüğü bir sınava girmek zorunda kalmaz, veya bir partiye arkadaşlık problemleri yaşanabileceğinden ötürü gitmeyip evde kalmasını sağlayabiliriz, veya kendi sorumluluğuna aldığı bir resitale, bir oyun provasına ya da gösterisine gitmemesini sağlayabiliriz, ve bunların hepsi kızımızı, onda stres yaratıp, onun kontrolden çıkmasına sebep olan etkenlerden korumak içindir.

     Kim nasıl yardım edeceğini bilmediği bir durumda kalmamıştır ki? Dr. Damour, kitabında ebeveynlere baskıya müdahale edebilecekleri ve baskıyı hafifletebilecekleri bir yol haritası sunuyor, fakat ebeveynlerin işe yarayacağını düşündüğü yollarla değil.

     Bulunduğu durumdan kaçınmasına yardımcı olmak, durumu daha da kötüleştirebilir. Kaçınma, yalnızca geçici bir rahatlamadır. Bir noktada, geçemeyeceğini sandığı sınavla ve ne yapacağını bilmediği erkekle yüzleşmek, arkadaşıyla konuşmak, Facebook’taki bir muhabbete katılmak, o resital gösterisini yapmak veya atletik alanda performansını gerçekleştirmek zorunda.

     Ebeveynlerin kızlarının mücadelesi, yaşadığı üzücü olayları, şu an hakkındaki endişelerini içeren yolu basitleştirmeleri değil, onlara bu yolun üstesinden nasıl geleceğini göstermeleri gerekir. Geri adım atmaya yardım etmenin, kendi alarm sistemlerini sakinleştirmelerinin, ve kızınızın alternatif seçeneklerini bulması için desteklemenin, nelerin meydana gelebileceğini düşünmesinin, kendisinin başa çıkabileceğini düşündüğü çözümler üretmesinin daha iyi olacağının farkına varın. Stres ve kaygıyı beraber tamamen silmek yerine, uzun süreli, stres ve kaygıyla başa çıkmasında onu güçlendirecek alışkanlıklar edinmesinde ona rehberlik edin. (Ki bildiğimiz üzere, silinmiyorlar.)

Mükemmeliyetçiliği Azaltmak

     Eğer kızınız, mükemmeliyetçilik yoluna doğru bir eğilim gösterirse, ona nazikçe yön göstererek, bu yoldan uzaklaşmasını sağlayın. Mükemmeliyetçilik, kaygı problemleri oluşmasında en yaygın rotadır. Dr. Damour’a göre, mükemmel olma düşüncesi, özellikle okulda başarılı olmak açısından, hem toplum hem ailenin kızlarına yüklediği zehirli bir baskıdır. Artık, ebeveynlerin zamanını ve yoğunluğunu eğitime adamış fazla stresli kızlarına yardım edip, onları geri çekme vakti geldi.

     Baskı Altında kitabı, yalnızca ebeveynlerin içini rahatlatmakla kalmıyor, aynı zamanda kızları bir engelle karşılaştığı zaman ona destek olabilecek materyalleri de veriyor. Şimdi yapılan çalışma, onlara gelecekte karşı karşıya gelecekleri, engellenemez bazı üzücü olaylara karşı kendi kendini iyileştirme kabiliyetini geliştirmede yardımcı olacak. Bu kitabı kesinlikle öneriyorum.

Çeviren: İlke Kocaoğlu

Kaynak: Psychology Today, Copyright @2019 by Susan Newman

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content