ÇEVRESEL KANSEROJENLERE MARUZ KALMAK YAŞAM BOYU MUTLULUĞU AZALTIYOR

Mart ayında Environmental Research dergisinde yayınlanan bir çalışmada Osaka Üniversitesi’nden araştırmacılar, çevredeki kirletici maddelerin yaşam boyu duygusal sağlığımız üzerinde etkili olabileceğini ortaya çıkardı. Yakın zamanda geliştirilen bir risk değerlendirme aracı, mutlu yaşam beklentisini, kişinin öznel duygusal refah yaşadığı yaşam süresi olarak tanımlarken, mutlu yaşam beklentisi kaybı (LHpLE), bireyin yaşamındaki olumlu duygusal deneyimlerin uzunluğundaki azalma olarak tanımlandı. 

Araştırmanın yazarı Michio Murakami, 2011 yılında 9.0 büyüklüğündeki Tōhoku depremi ve tsunamisi sonrasında meydana gelen Fukushima Daiichi Nükleer Santrali kazasında diğer durumların yanı sıra radyasyona maruz kalmayla ilişkili psikolojik sıkıntı ve kanser riskini değerlendirmek için LHpLE göstergesini kullandıklarını ifade etti. Japon halkının duygusal mutluluklarını yaşa ve cinsiyete göre belirlemek için bir anket yaptılar ve kanser vakalarının duygusal mutluluğu azaltıp azaltmadığını değerlendirdiler. 2022’de genel nüfusa ve kanser hastalarından oluşan nüfusa anketler uyguladılar. Anketlere sırasıyla 5000 ve 850 katılım sağlandı. Murakami, bulguların kanserojen maddelere ve psikolojik sıkıntıya maruz kalmanın yaşam boyu mutluluğu önemli ölçüde azalttığını gösterdiğini söyledi. 

Kanserojen maddelerle ilişkili yaşam boyu duygusal mutluluktaki belirgin azalma göz önüne alındığında, bu çalışmadan elde edilen bulgular, çevre politikalarının bu kimyasallara maruz kalmayı azaltmaya odaklanması gerektiğini göstermektedir. Bu anlayışın halk sağlığı politikalarına uygulanması, insanların daha uzun ve daha mutlu yaşamalarına yardımcı olabilir.

Ecem Kozan

KAYNAKÇA

Environmental Research, 2024; 251: 118637 DOI: 10.1016/j.envres.2024.118637

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content