İlk İzlenimler Değiştirilemez Değillerdir

     İnsanlar iyi farz ettikleri kişilere karşı, başlangıçta kötü olarak gördükleri insanlar hakkındaki fikirlerini değiştirmeye daha isteklidir.

     Ortak akıl/tecrübeler, olumsuz ilk izlenimlerin sarsılmasının zor olduğunu ve bazı araştırmaların bunu desteklediğini iddia ediyor. Ancak bu tür çalışmalar, aşırı ve nispeten nadir olan (çocuklara ilaç satmak gibi) ahlaksız davranışlara dayanan izlenimleri, daha yaygın olan (şemsiye paylaşımı gibi) iyiliklere dayalı izlenimlerle haksız bir şekilde karşılaştırır. Tam dengeli davranışlar içeren yeni bir dizi çalışma, insanların başlangıçta bencil olarak gördükleri kişilerden ziyade daha bencil olan bireyler hakkındaki fikirlerini değiştirmeye daha istekli olduklarını ortaya koymaktadır.

     Deneylerin üçünde, 336 laboratuvar ve çevrimiçi katılımcılar, her biri para karşılığında birine kaç elektrik şokunun verileceği konusunda bir dizi 50 karar veren iki kişiyi okudular. Bir kurgusal konu sıradan kişinin başkalarına acı çektirmesi için her şok başına yaptığından daha fazla para gerektiriyordu. Diğerinin şok başına fiyat eşiği sıradan kişiden oldukça düşüktü. Çalışma katılımcıları her konunun kararlarını tek tek okudular. Her kararı görmeden önce ne olacağını tahmin ettiler.

     Kurgusal konunun her üç kararından sonra, katılımcılar kişiyi “kötü” den “iyi “ye bir ölçekte derecelendirdiler ve daha sonra derecelendirmeye olan güvenlerini belirttiler.

     Beklendiği gibi, katılımcılar düşük ücret için şok verenleri yüksek ücret için şok verenlere kıyasla daha ‘kötü’ olarak gördüler. Fakat katılımcılar ‘kötü’ derecelendirmesinde az özgüven sergilediler ve kaçar tane şok verildiği üzerine yaptıkları tahminler daha çok dalgalandı. Başka bir söylemle, ‘kötü’ kişi hakkındaki inançları daha değişkendi. “İyi tasarlanmış bir beyin sistemi ilk sorun belirtisinde  birini tamamen silmeyecektir.” diyor Molly Crocket, Yale Üniversitesinden bir psikolog, yeni çalışma gruplarıyla ilgili bir yazının ortak yazarı, yazı Ekim ayında Nature Human Behaviour dergisinde yayınlandı. Açık bir zihin insanları affetmeye ve bağlar kurmaya yardımcı olur, diye ekliyor Crocket.

     Test senaryoları gerçek-dünya etkileşimlerinden oldukça uzak. Yine de,  “deney günlük insan hayatının oldukça merkezinde olan bir soruya derinlemesine dalan zarif bir paradigma sunuyor” diyor  Peter Mende-Siedlecki, Delaware Üniversitesinden bir psikolog, çalışmaya katılmamış biri olarak.

Sosyal etkileşimle ilgili bulguların, tehdit anlarında bilgi emici genel mental bir süreci yansıttığından şüpheli Crockett. Kendisi sonuç olarak çıkan sosyal yönelimi çift taraflı bir kılıç olarak tanımlıyor. “Çatışma çözümü için çok iyi olabilir fakat aynı zamanda kötü bir ilişkide sizi tuzağa da düşürebilir.”

Çeviren: Erva Kaygun, Şevval Özkaya

Kaynak: Scientific American, Bad First Impressions Are Not Set in Stone

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content