Bugün sizlere defalarca izlediğim bir dizinin en sevdiğim karakteri ile geldim,keyifli okumalar.

How I Met Your Mother, ABD’ de çekilmiş bir sit-com dizisidir. Komedi ve romantik türünde çekilen dizi tam 9 sezondan oluşur. Dizi, 2030 yılında baş karakterlerden Ted’in çocuklarının karşısına geçip anneleri ile nasıl tanıştıklarını anlatmasıyla başlıyor ve 5 arkadaşın günlük hayatlarında başından geçenlerle devam ediyor. Değişik tiplemeleri ve her gün gelişen macerası bol sahneleri ile izleyiciyi kendine çok net bağlamıştır dersem yanlış olmaz.

Gelelim karakterimize…

BARNEY STINSON 

(Neil Patrick)

Ted Mosby ile ilk olarak 2001 yılında MacLaren’s Pub’da tanışır , ardından kendisini çetenin  parçası ilan eder ve Ted’in  protestolarına rağmen kendisini ‘’Ted’in en iyi arkadaşı’’ olarak görür . Barney, yirmili yaşlarının başında, kendisini bir iş adamı için terk eden  kız arkadaşı tarafından sonra, yeni bir Barney olur, takım elbiseli Barney…ve herhangi bir bağlanma biçimini şiddetle reddeden bir seri kadın avcısı haline dönüşür. 

Karakter 

Büyüleyici, karizmatik ,bencil ve zevkine düşkün biri… ve muhtemelen kız kardeşinizle sevgili olmasını isteyeceğiniz bir adam değil. Ama bir şekilde Barney etrafta olduğunda her şey daha eğlenceli hale geliyor. Arkadaşlarına gerçekten değer veriyor ve önemli konulara geldiğinde onlar için her şeyi yapan biri. 

İlgi Alanları 

“Baba sorunları” olan kadınlarla birlikte olmak, lazer etiketi oynamak, sihir yapmak,takım elbiseler giymek, “Star Wars”, “The Bro Code, ”(kankalık kitabı) “ Legen -… wait for it … dary ”ve“ meydan okuma kabul edildi ”deyip her birini yapmak. 

Meslek 

‘’Lütfen!’’

Meydan Okuma

Bağlılık…Genç bir adamken incinmiş olan Barney, bir daha asla böyle hissetmemek için kadın avcısı olmak için kendine söz verdi: “Üzgün olduğumda üzülmeyi bırakır ve onun yerine harika olurum.” Kadınlara duygusal bağlılıktan kaçınarak kalbinin kırılmasını önleyebileceğini düşünüyor karakterimiz. Ama sonunda, bu kadar sığ bir varoluş yaşamaya değer mi?

Aslında karakterimiz Barney  dizinin temel komedi kaynağı, sorgulanabilir etik standartlara sahip, baba sorunları olan, terapisitinin tabiriyle “aşırı bağlanma sorunları ve üst düzey bir narsisizmi” olan, kumar bağımlısı, kadınları tavlamak için bin bir oyun çeviren, arkadaşlığa büyük önem veren, en alt giyim standardı takım elbise olan ve bu kadar olumsuz sayılabilecek özelliğe rağmen dizinin en sempatik ve legen-wait for it- dary legendary karakteri olarak karşımıza çıkıyor. Bekar olarak iki çocuk doğurmuş annesi Barney ve kardeşi James’e babaları hakkında her soru sorduklarında yanlış cevaplarla geçiştiren bir anne figürü karşımıza çıkıyor. Hatta bu yanlış bilgilendirmeler ilerleyen bölümlerde o kadar çok karşımıza çıkıyor ki, Barney’nin narsisizminin temelinde kötü(?) duygulardan korumak için bu
masum görünen yalanların yattığını düşünmek yerinde bir hipotez olacaktır.

Bütün baba-anne problemlerine rağmen Barney bütün bu psikolojik sorunlarını bastırarak oldukça masum ve naif bir karaktere bürünür. Taa ki o gün yani Barney’nin kız arkadaşını zengin bir iş adamına kaptırdığı güne kadar. Kendisi her ne kadar o günden sonra böyle bir insan olduğunu söylese de, o gün büyük ihtimal benlik inşasının çöktüğü ve o yıkıntının arasından Barney Stinson’un gerçek karakteri ortaya çıkar. Bu yıkıntıdan -tahmin ediyoruz ki majör depresyon- sonra Barney tarzını değiştirerek yeni bir karakter oluşumuna başlar. 

Freud açısından bakalım karakterimize 

Freudyen bir psikolog Barney’i görseydi -kendi ifadesine göre New York’taki güzel psikologların yarısından terapi almış diğer yarısıyla da yatmış olduğu ifadesini doğru kabul edersek -görmüştür muhtemelen- kesinlikle fallik dönemde fiksasyonlarını olduğunu söyleyecektir. Freud’a göre 3-6 yaş arasına tekabül eden fallik dönem çocukların cinsel organlarını fark ettiği ve onlara dokunma ve oynama yoluyla cinsel kimlikleri fark ettiği dönem olarak kabul eder. Bu dönem sıkıntı yaşayan birisi de -bu örnekte Barney- ileriki yıllarında bir takım cinsellik, cinsel organ gibi konularda takıntıları olan bir insan olacaktır. Barney’nin cinsel organını bu kadar sevmesi ve sürekli başka kadınlarla cinsellik yaşamak istemesi de hipotezi doğrulayan önerme olacaktır. (bknz. all penises are she.)

Barney için diğer önemli bir nokta babası. Babasını hiç tanımayan Barney için en önemli eksikliklerden birisi de -her ne kadar saf bir kötülükmüş gibi zannedilse de- Oedipus kompleksiydi. Erkekler için baba figürünün önemini yadsınamaz. Babasını hiç tanımamış olan Barney, bu eksikliğin ne kadar büyük olduğunun farkındadır ve dizi boyunca Barney’nin öncelikli hedef olarak baba problemleri (dad issue) olan kadınları tercih etmesi de tesadüf olarak nitelenemeyecek kadar önemli bir noktadır.

Şimdi de psikopatolojik açıdan ele alalım…

Barneyi’i psikopatolojik açıda ele alacak olursak kendi söylemleri, terapistinin ona söylediğini iddia ettikleri ve basit bir gözlemle “Narsisistik Kişilik Bozukluğu” diyebiliriz rahatlıkla. Diğer düşünceler için bir şey diyemem ama söylemekte bir beis görmüyorum. Narsistik kişilik bozukluğu asosyal ve borderline kişilik bozuklukları ile aynı kategoride değerlendiriliyor. Narsisistik kişilik  bozukluğunda görülen başlıca durumlar: kendini diğerlerinden daha iyi görme, güç, başarı ve çekicilik hayali, övülme ve hayranlık ihtiyacı, özel olduğuna inanmak ve buna göre hareket etmek, diğer insanların duygularını ve hislerini anlayamamak, insanların kötü yanlarını bulmaya çalışmak (içsel veya dışsal süreçlerle), sağlıklı ilişki yaşayamamak olarak sıralanabilir. Bu tip insanlar kendilerini yukarda görme ihtiyacıyla içerideki kırılgan ve zayıf egolarını korumaya çalışmaktadırlar aslında. Olası düşüşlerinde diğer insanlardan çok daha büyük acılar yaşayacaklarını bildiklerinden daha fazla önlem alırlar aslında.

Özetle, Barney çılgın düşünceleriyle eğlenceli ve aktif bir karakterdir. Bilinçsiz bir şekilde baba eksikliğinin sonuçlarını yaşamakta ve bu durumu kabul etmemek için savunma mekanizmalarını aktif bir şekilde kullanmaktadır. Barney dışa dönük bir kişiliktir, içmeyi, eğlenmeyi sever ve dinlenmek için çevresinde insanlara ihtiyaç duyar. Deneyimlere açıktır ve zorlukları sever. Herkesin onun gibi yaşaması gerektiğine inanmaktadır. Olaylar karşısında insanlar onun gibi düşünmediğinde anlayamaz. Daha da genel olarak Barney’nin problemlerinin çoğunun temelinde baba eksikliği yatmaktadır. 

Bölümleri yirmi dakikadan oluşan bu diziyi şiddetle izlemenizi tavsiye ediyorum,çok keyif alacağınıza eminim! 

Diziden Barney’in en sevdiğim kısımlarını buraya bırakıyorum ?

Barney Stinson – Legendary Compilation

“Daddy’s Home” – The most awesome scene from HIMYM ever.

Barney Stinson Bro Türkçe Altyazı (himym)

Yazan: İrem Yağcı