1961 yapımı Ingmar Bergman’ın filmi olan Aynanın İçinden, Bergman’ın ‘’oda üçlemesi’’ olarak bilinen fakat aynı zamanda birçok şekilde adlandırılan üçlemenin film versiyon serisinin ilk filmidir. Filmin geçtiği yer İsveç’in küçük bir adasıdır ve sonuna kadar sadece 4 karakter görürüz. Bunlar ana karakterimiz olan şizofreni tanısına sahip karin ve etrafındaki 3 erkektir. Eşi, babası ve erkek kardeşi.
Karin şizofreni tanısı konmuş genç bir kadındır. Annesi vefat etmiştir. Babası David ise yazar olmak isteyen, ailesini bugüne kadar çok umursamamış bencil bir adamdır. Bu karakter özellikleri nedeniyle çocukları Karin ve Minus babalarına olan mesafeden içten içe şikayetçidirler. Ve bu aralarında bir mesafe oluşturmuştur. Kim bilir belki de Karin’in rahatsızlığının sebebi babasının çocuklarına olan tutumlarıdır? Eşi Martin ise karısını, hastalığına rağmen seven bir doktordur ve eşinin rahatsızlığının dermansız olduğunun söylenmesine rağmen eşine büyük bir sevgiyle bağlıdır.
Filmi ele almamın nedeni olan Karin’in psikolojik rahatsızlığı şizofreni olması. Geceleri rahatsız uyuması, olmayan sesleri duyması ve bu seslerin onu harekete geçirmesi ise filmde gördüğümüz sahnelerden. Adanın kenarında yer alan evin en üst ve boş olan katının bir odasından sesler geldiğini dile getiren Karin ,ilk olarak bunu kardeşine anlatmaktadır. Odanın kenarında yer alan boş dolabın, kendisini çağırdığını oradan diğer dünyaya geçmek istediğini söyleyen Karin bunun daha huzurlu ve aydınlık olduğunu söylemekte ve Tanrının orada olduğuna inanmakta. Martin her ne kadar eşine yardımcı olmak istese de hastalığının ümitsiz olması onun çaresiz olmasını sağlamakta. Karin eşinin özelliklerini şu şekilde sıralamakta hatta ‘zavallı, güçsüz ve acı çeken’’. Çünkü farkındadır eşinin bir şey yapamadığının. Bu farkındalığı yaşayan tek Martin değildir. Babası da farkındadır bu durumun lakin umursamaz ve bencil adamdır. Bu özelliklerini yine, bir gece uyuyamayıp babasının eşyalarını karıştırırken fark eden Karin anlar. Karin, babasının şizofreni rahatsızlığının gelişimini yazan ve bundan yararlandığını yazdığı günlüğünü görmüştür. Aynı eşinin ölümünden sonra büyük bir başarı yakaladığını ve bu başarısını eşinin ölümünden daha değerli gördüğü gibi.
Şizofreni rahatsızlığından dolayı evin üst katındaki duyduğu seslerin ve tanrının onu çağırdığını söyleyen Karin filmin sonunda tanrıyı gördüğünü onun bir örümcek olduğunu dile getirmekte. Onu ele geçirmeye çalıştığını ve çok öfkeli olduğunu ama kendini koruyup içine girmesini engellediğini söylüyor. Bu yaşananlardan sonra hastaneye yatmak istiyor ve eşi ile yola çıkıyor. Evde kalan babası David ve kardeşi Minus arasında geçen diyalogta, babası tanrıyı oğluna tanrının sevgiden ibaret olduğunu, sevginin tanrı olduğunu söylemekte hatta. Aslında Tanrı boşluk dolduran bir kavram olarak geçiyor “ancak sevgi Tanrı’nın var olduğuna bir kanıt mıdır yoksa sevgi Tanrı’nın kendisi midir, bunu bilemeyiz.” der babası.
Her karakter tanrıyı farklı tanımlamaktadır. Yoğun ve çarpık duygulara sahip Karin ise öne çıkan isim olmuştur filmde. Minus tanrıyı ablasının gördüklerinden sonra sorgulamaya başlamaktadır. Babasına sorar varlığını ve kanıtını ister. Babası tanrıdan nefret ederken Martin inanmamayı seçen tarafı göstermekte bize.
Karin’in yanı sıra etkileyici karakterlerden olan Minus bizlere başka bir bakış açısı sağlar. Aynı kız kardeşi Karin gibi baba sevgisinden mahrum kalmış Minus, ablası hakkında ensest düşüncelere de sahiptir. İçindeki karışıklık ablasının ataklarını gördükçe artmıştır ve kendisini sorgulamaya iter. Tanrıya temas edemeyen ve acısını yaşayan Minus filmin sonunda babasından tanrının varlığına dair kanıt isterken bulur kendini. Buradan Minus ’un içindeki boşluktan gelen karmaşıklığı doldurma çabasına rağmen ablası gibi baş edemeyip birtakım sıkıntılar yaşadığını görürüz. Ablasının hastaneye olan yolculuğunda evde tek kalan David ve menus tanrı-sevgi ilişkisini konuştuktan sonra Minus fark eder ki babasıyla konuşmuştur. Bu onun için büyük bir şey ifade eder çünkü bugüne kadar babasıyla pek bir şey paylaşamamıştır.
Genel anlamda Karin üzerinden başlayan yolculukta diğer aile üyelerinin bu yolculukla baş etmesini ve kendilerini yaşananlardan dolayı sorgulamalarını görürüz. Ne kadar hepsi yardımcı olmaya çalışıyor gibi görünse derinlere indiğimizde aslında kişisel çıkarların da olduğunu görürüz. En net olarak ise babada, her şeye neden olan babada.
Açelya Günday
Kaynakça
https://wannart.com/icerik/24600-oda-uclemesi-sasom-i-en-spegel-1961