Sosyal ve Evrimsel Bir Perspektiften: ÖZGECİLİK

Etrafınızda hiç karşılık, ödül ve çıkar gözetmeksizin fedakârlık yapan insanlar gördünüz ve hatta şaşırdınız mı? Bu kişilerin bu denli nasıl fedakâr olabildiklerine akıl sır erdiremediğiniz oldu mu? Yoksa bu kişi siz misiniz? Psikoloji bilimi bizim bu yazıda anlamaya çalışacağımız bu kavrama bir isim vermiş ve detaylandırmış. İşte bu kavram: Özgeci Kişilik (Altruistic Personality). Özgecilik kavramı, kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışan kişiler için kullanılabilen bir kavramdır. Detaylandırmamız gerekirse bu kişilerin başkasının iyiliğiyle yakından ilgilenen, ödül beklentisi olmadan başkalarına yardım eden görev, sadakat ya da dini nedenler olmaksızın insanların iyiliği için çabalayan kişiler olduklarını söyleyebiliriz. Eylemin sonucunda kişi kendini tehlikeli bir durumun içinde bulacaksa bile bu durum eylemi gerçekleştirmesine engel olmaz. Kişi kendi çıkarlarını gözetmek yerine başkalarının faydasını en iyi şekilde gözetme isteği taşır. Bu fedakâr davranışları benliğine hizmet etmek için değil, bunun yapılması gereken bir görev olduğunu düşündüğü için yapar. Bu davranışlar başkalarının onayını alma motivasyonu da taşımaz. Yani bir davranışın özgecilik olarak değerlendirilebilmesi için gönüllü olarak gerçekleştirilmesi, diğer insanlara fayda sağlaması, ödül beklentisi barındırmaması ve de zaman, enerji ve diğer başka açılardan da fedakârlık içeren bir davranış olması gerekir. Araştırmalara göre fedakarlığa oldukça eğilimli bu kişilerin kişilik değişkenleri arasında şu bilişsel ve duygusal eğilimler yer alır: sosyal sorumluluk, bakış açısı edinme, sorumluluk yükleme ve sempati. Yani bir başkasının bilişsel bakış açısını ve duygusal durumunu anlamayı içerir. Peki bireyi özgeci davranmaya iten şey nedir? Bu sorunun yanıtını birkaç farklı perspektiften bulabiliriz.

İlk olarak, özgeci bireylerin bencillik düzeylerinin düşük olduğunu anlamak elbette zor değil. Yazının başında da belirtildiği gibi bu kişiler fedakâr davranışları her ne kadar çıkar gözetmeksizin yapsalar da tutumlarının kendilerine pek çok faydası olduğu da görülmektedir. Bu faydalardan biri bu tutumlarının psikolojik iyi oluşlarına ve mutluluklarına sağladığı faydadır. Daha ayrıntılı değerlendirmemiz gerekirse söz konusu özgeci kişi, iyi bir şey yapmış olmanın tatminini yaşar. Bu davranışta bulunan kişi kendisini faydalı, yardımsever ve iyi biri olarak değerlendirebilir. Bu değerlendirme biçimi kişinin öz-saygı düzeyine olumlu bir katkıda bulunur. Dolayısıyla bu tutumun özgeci davranan kişiye bir fayda sağladığı kanısına varabiliriz. Bir başka dolaylı fayda ise özgeci insanların başkaları tarafından sevilme ihtimallerinin daha kuvvetli olmasıdır. Sosyal çevreden alınan değer ve sevgi bu kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Daha iyi hisseden bu özgeci kişi özgeci davranışlarına devam etmek için bir başka sebep daha bulmuş olur. Fakat burada dikkat edilmesi gereken bir başka husus daha var. Özgeci kişilik davranışı, kişinin kendisini değersizleştirmesine veya üst düzey bir fedakârlık tutumuna dönüşürse kişinin ruh sağlığı üzerinde çok ciddi olumsuz etkileri olabilir. Tam olarak burada özgüven kavramı önemli bir belirteç olarak ortaya çıkmaktadır. Yani kişi bu davranışları düşük özgüveninin sonucu olarak yapıyorsa bu davranışlardan zarar görmek kaçınılmaz olacaktır. Bir başkasına ‘hayır’ diyememek, insanları kırmamak için öz saygısından feragat etmek gibi durumlar özgecilik kavramının bağlamından uzaklaşmasına neden olur.

İkinci olarak, insanları özgeci davranmaya iten durumlara bir de evrimsel perspektiften bakalım. Evrimsel psikologlar, fedakarlığın genetik faktörlerden etkilenebileceğini öne sürüyorlar. Teori, türlerin kan akrabası olan yakınlarına yardım etme ve fedakâr davranışlarda bulunma eğiliminin daha fazla olduğunu söylüyor. Çünkü bu tutum, gelecek nesillere gen aktarımı olasılığını arttıracak ve böylece paylaşılan genlerin devamını sağlayacaktır. Yani bireyler ne kadar yakından akraba olursa yardım etme davranışında bulunma ihtimalleri de o kadar artar. Bu duruma pek aşina olmadığımız bir hayvan türünden örnek verebiliriz. Örneğin, vampir yarasalar düzenli olarak kan kusar ve bunu o gün beslenmeyi başaramamış vampir yarasalara bağışlayarak açlıktan ölmemelerini sağlar. Vampir yarasaların bu tutumlarını gen aktarımlarının sağlıklı bir şekilde devam etmesi için yaptıklarını söylemek, evrimsel açıdan değerlendirdiğimizde yanlış bir söylem olmayacaktır.

Sonuç olarak insanları özgeci davranmaya iten birkaç faktör olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal faktörler, kişinin topluma ait bir birey olmasını, insanlar tarafından kabul görmesini ve diğerleri tarafından çok daha belirgin bir kişilik olması gibi etkenlerden oluşur. Evrimsel açıdan baktığımız zaman ise özgeci davranışların sonraki nesillere gen aktarımı noktasında oldukça yardımcı olduğu görülmüştür. Yani etrafınızda yukarıda belirttiğimiz özelliklerde birileri varsa belki de özgeci bir kişilik olma ihtimalini bir düşünebiliriz.

Elif Gümüş

KAYNAKÇA

https://plato.stanford.edu/entries/altruism-biological/

https://www.verywellmind.com/what-is-altruism-2794828

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content