İnsanlar sosyal varlıklardır bu nedenle çeşitli ilişkiler içerisinde bulunurlar. Romantik ilişki, arkadaşlık ilişkisi, ebeveyn ile ilişki gibi birçok farklı bağdan bahsedebiliriz. Bu ilişkilerin temelini oluşturan ve ilişkiyi besleyen güven duygusudur. Siz güvenmediğiniz birinin yanında ya da bir ortamda bulunur musunuz? İlişkiler karşılıklı paylaşmayı ve dayanışmayı içerir. Bunun için de kendinizi yanında rahat hissetmediğiniz hiçbir canlı ile sağlam bir ilişki kuramazsınız. Özellikle romantik ilişkilerinizde sizi karşınızda ki insana bağlayan en güçlü duygunuz güven duygunuzdur. Önce onu tanırsınız zaman geçtikçe paylaşım yapmaya başlarsınız. Belki o gün yaptığınız bir şeyi paylaşırsınız ya da belki de küçüklüğünüzden anılarınızı anlatırsınız ama en çok zamanınızı paylaşırsınız ve zaman ilerledikçe bu paylaşım güçlü bir bağlanmaya dönüşür.
Hayatınızın her noktasına o kişiyi koymaya başlarsınız. Tabii kişiden kişiye göre bunun derecesi değişir ama genel olarak o kişi, ben merkezinizin etrafında ya da kendisinde konumlanır. Her şey sizin için o kadar doğrudur ki bazen fark etmeden bazı doğruları göremezsiniz. Hani aşktan gözüm kör oldu tabiri vardır ya işte tam olarak bu nedenle sıkça kullanılır. Güvendiğiniz birini sorgulamazsınız ya da zaten o sizin için doğrudur ve ne derse inanırsınız. İşte maalesef bazen bu güven duygusu bir başkası tarafından hiç sayılacak şekilde kırılır. Bu kırılmanın bir çeşiti de günümüzde çokça duyduğumuz aldatılma ile olabilir.
Aldatılma ilişki içerisinde taraflardan birinin partneri olmasına rağmen başka birisi ile paylaşımda bulunması veya bulunmak istemesidir. Aldatılmanın üç farklı çeşidi var: Duygusal, fiziksel ve zihinseldir. Fiziksel aldatmada partnerlerden biri, dışarıdan biri ile fiziki bir temasla örneğin başka biri ile cinsel ilişkiye girerek ilişki içerisinde bulunduğu kişiye ihanet etmiş olur. Duygusal aldatmada ise partneri ile ilişki içerisinde olmasına rağmen farklı birine duygu beslemesi ile olur. Son olarak ise zihinsel aldatma partnerinin yerine farklı biri ile herhangi bir paylaşımda bulunduğunu hayal etmesi, düşünmesi, zihninde canlandırması ile olur. Aldatma gerçekten büyük travmalara yol açar. İlişki kurmak istememe, kendinde kusur arama, büyük güven problemleri ve devamında anksiyete bozukluğu ya da belki de depresyon bu travmaların sonuçlarından olabilir.
Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürürken karşılaştığımız bu travmatik olay bizleri oldukça derinden yaralar, etkiler. Aldatılma sonrası kişide öncelikle şok ve inkâr evresi meydana gelir. Sıkça duyduğumuz gibi “herkesten beklerdim ama ondan asla” cümlesi aldatılan kişi tarafından çokça tekrarlanır. Düşünün; doğru bildiğiniz, hayatta çok güvendiğiniz biri tamamen ters bir etki bırakıyor sizde. Alıştığınız ve bildiğiniz düzen bir anda yıkılıyor. Bazen öyle durumlar oluyor ki kişi aldatılmanın yarattığı travma ile hayatında en ufak değişikliği bile o an istemeyebiliyor. Örneğin bir eşyasının yerini değiştirmek bile ona zor gelebiliyor. Aldatılma travmalarında maalesef kişiye fazlasıyla zarar veren şeylerden biri de kendini suçlama ya da diğer kişi olarak adlandırdığı üçüncü şahıs ile kendini kıyaslaması. Bu evrede sıkça; Ben ne yaptım acaba? O daha güzel/yakışıklı mı? Acaba şu huyum yüzünden mi? Sıkıldı mı benden? Çirkin miyim, yetersiz miyim? ve daha fazlası… Çünkü bu sorular çok farklı şekillerde türetilebilir. Ancak aldatmak, aldatan kişinin kendisi ile alakalıdır. Bizler kendi seçimlerimizi yaparız ve bu doğrultuda hayatımıza yön veririz. Seçimlerin doğruluğu, etikliği kişiden kişiye değişebilir. Aldatılma yanlış bir eylemdir ve başkası ile birlikte olabilme ihtimalini hayatınızda ki kişiye zarar vererek yapmak, aldatılandan kaynaklı değil aldatandan kaynaklı bir problemdir. Alışılmış ve güzel görünen bir süreçte bunun aniden yaşanması ise aldatılanın kendini sorgulamasına sebep olur. Bununla beraber başka bir problem devreye girer ve kişide ciddi özgüven kaybı olabilir. Kendini yetersiz bulması ile birlikte gelişen bu süreç zamanla kişinin ruhsal bunalımını daha çok besler.
Aldatılma sonrası inkar ve şok evresinin ardından kişi kabullenişe geçtiğinde bu sefer öfke durumu gözlemlenir. Bu durumda partneri ile üçüncü kişiye nefret ve öfke duygusu besler. İntikam arzusunu uyandıran bu duygu durumları kişide agresif bir ruh haline sebep olabilir. Bunun yanı sıra öfke evresinin seviyesine göre kişi sonradan pişman olabileceği bazı şeyler yapabilir çünkü sinir hali bazen mantıklı karar verme mekanizmasının kullanılmasına engel olabilir. Bu nedenle yaşanılan travma sonrası kişinin öfke duygu durumunu olabildiğince kontrol altında tutabilmesi çok önemlidir.
Bütün bunların sonucunda kişide maalesef anksiyete bozukluğu görülmeye başlanabilir. Kaygılarının yoğun hissedildiği bu durum zamanla kişide panik atak sebebi olabilir. Panik atak, ani ve şiddetli endişe, korku ve fiziksel semptomlarla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğu durumudur. Kaygıların önüne geçilmemesi ve anksiyetenin ilerlemesi kişide normal hayatını etkileyen panik atağa sebep olabilir. Maalesef ki uzun bir mücadele isteyen panik atak süreci kişiyi çokça yorabilir.
Sonuç olarak aldatılma sonrası kişide oluşan travma hayatını idame ettirirken bazı zorluklarla karşılaşmasına sebep olabilir. Güven problemi hayatının her noktasında bir çok soruna sebebiyet verebilir. Bütün bağlarında korku ve şüphe kişide hakim duygu olabilir. Travma ile farklı duygulara kapı açmış olurlar ve bununla savaşmak zorunda kalırlar. Kendi özlerine dönebilmek ve sağlıkla hayatlarına devam etmek için gerekirse destek almaları gerekir. Sosyalleşmenin kişi hayatındaki önemi çok büyüktür ve kendini bundan mahrum etmesi ya da sosyalleşirken tedirgin olması her alanda onu olumsuz etkileyebilir. Sadece romantik ilişkilerinde değil; Arkadaşlık, aile, iş arkadaşı ilişkilerinde de oldukça geri planda kalabilir. Bu nedenle oldukça hızlı bir şekilde karamsarlıktan kurtulup, durumu kabullenip kendini bu olayla nasıl geliştirebileceğini düşünerek; yaşadığı travma sonrası kendini olumlu yönde geliştirip, güzel katkılarda bulunabilir. Unutmamalıyız ki yaşadıklarımız bizi büyütür, başımıza gelenleri nasıl karşıladığımız ve kendimize yansıttığımız çok önemlidir. Güçlü olmadığımız için kötü şeyler yaşamayız çünkü asıl güç yaşadıklarımızı nasıl kucakladığımız, kabul ettiğimiz, kendimizi bunlarla nasıl geliştirdiğimizdir. Üzülsekte bilmeliyiz ki eğer ömrümüz bir kelebeğin ömrü kadarsa ve kozadan çıkma zamanıysa bütün acılarımızı kozamızda bırakıp özgürce kanat çırpmalıyız. Yeni biz ve yeni bir hayat… İşte bu yüzden kanatlarımızın bize tanıdığı özgürlük çok daha güzel olacaktır.
Ravza İlayda Yüce
Kaynakça
https://psikoterapiatolyesi.com.tr/konular/aldatma-316 – “Aldatma.” Aldatma. n.d. Web. 08 Dec. 2023. (mla7)
https://www.medicalpark.com.tr– “Panik Atak Nedir? Panik Atak Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?” Medical Park. n.d. Web. 08 Dec. 2023. (mla7)