Aktarım

Aktarım Nedir?

Kişinin duygularını ve hislerini, çoğu zaman bilinçdışı olarak, bir kişiden başka bir kişiye yöneltmesine aktarım denilir. Bu süreç terapide gerçekleşebilir, mesela terapi alan kişi başka bir kişiye karşı olan hislerini veya ondan beklentilerini sanki terapist o başka kişiymiş gibi terapiste yöneltebilir. Aktarımda görülen bu durumlar sıklıkla çocukluktan bir ilişkinin temsilidir.

Aktarım kavramı ilk defa Sigmund Freud tarafından 1895 yılında yazdığı “Histeri Üzerine Çalışmalar” adlı kitabı vesilesiyle tanımlanmıştır.

Aktarım insanlar arasında yaygındır ve terapide sıklıkla meydana gelebilir ancak her zaman bir ruh sağlığı durumu ifade etmeyebilir.

Aktarım Türleri

En yaygın aktarım türlerinden bazıları:

Babayla ilgili aktarım, bir kişi başka bir kişiyi bir baba veya ideal baba figürü olarak gördüğünde olur. Bu kişi güçlü, bilge, ve otoriter görülebilir. Bu birey, baba figürü olarak görülen kişiden korunma ve tavsiye beklentisi içinde olabilir.

Anneyle ilgili aktarım, bir kişi başka bir kişiyi bir anne veya ideal anne figürü olarak gördüğünde olur. Bu kişi sıklıkla sevecen ve tesirli biri olarak görülebilir. Bu birey, anne figürü olarak görülen kişide huzur bulmayı bekleyebilir.

Kardeşle ilgili aktarım, sıklıkla ebeveynlerin ilişkisi sıkıntılı olduğu zaman gerçekleşir. Bu aktarım türü ebeveynlerle ilgili olan aktarımlarda olduğu gibi lider/taraftar ilişkisi gibi değil, akranlarla veya ekip bazlı etkileşimlerle gerçekleşir.

Aileyle ilgili olmayan aktarım, bireyler başkalarına gerçekte kim olduklarından çok, olmalarının beklendiği şeyin idealleştirilmiş bir versiyonuna göre davrandıklarında görülebilir. Mesela doktorların her hastalığı tedavi etmeleri beklenilmesi gibi.

Cinselleştirilmiş aktarım, bazen erotik ve erotikleştirilmiş aktarım olarak kategorileştirilir. Bu aktarım türü, terapi gören kişinin terapistine karşı cinsel çekim hissetmesiyle olur. Erotik aktarım bir bireyin gerçekçi olmayan olarak tanımladığı ve pozitif olabilen bir aktarım türüyken; erotikleştirilmiş aktarım terapiste karşı duyulan tüketici bir çekimle ilgilidir ve bu terapötik ilişkiye zarar verebilir.

Bir aktarım pozitif veya negatif olabilir. İki tür de terapiye farklı yollarla fayda sağlayabilir. Pozitif aktarımda birey terapisti nazik, ilgili veya başka bir şekilde faydalı olarak görebilir. Negatif aktarımda birey kızgın veya acı verici duygularını terapiste yöneltebilir, ancak terapist bu duyguları kullanarak bireyin daha büyük bir anlayış kazanmasına yardımcı olabilir.

Terapide Aktarım

Terapötik ilişkide gerçekleşen aktarımla, yansıtılan duygular hakkında bilgi edinmek suretiyle terapist bu kişiyi daha iyi anlayabilir ve bu durum terapistin bu kişiye daha iyi yardım edebilmesini sağlayabilir. Bir ruh sağlığı uzmanı, aktarımın nasıl gerçekleştiğini anlayarak, bir kişinin hem şu an ki durumunu hem de erken yaşamın, kendisini şu anda etkileyen yönlerini daha iyi anlayabilir.

Aktarım sıklıkla terapist ve birey arasında gerçekleşebilir. Mesela terapist her şeyi bilen bir rehber, ideal bir sevgili, azılı bir rakip vs. gibi görülebilir. Psikanaliz destekçileri, aktarımın bir bireyin bilinçdışını veya bastırılmış duygularını anlayabilmek için önemli bir araç olduğuna inanırlar.

 

Kaynak: https://www.goodtherapy.org/blog/psychpedia/transference

 

Mikail Yayan

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content