Dissosiyatif Füg
6 Aralık 2022Farkındalık Temelli Bilişsel Terapi
7 Aralık 2022
Bağlanma Kaygınız Hafızanızı Karıştırıyor mu?
Journal of Personality and Social Psychology’de yayınlanan yeni bir çalışma, kaygılı bir şekilde bağlanan kişiler hakkında rahatsız edici bir gerçeği ortaya çıkarıyor: Ortalama bir kişiye kıyasla, kaygılı bağlanan kişilerin zihinleri, anıları daha fazla değiştiriyor. Aslında, kaygılı bağlanma stiline sahip kişilerin, şahsen veya görüntülü aramada bilgi aktarması gibi günlük sosyal durumlar hakkındaki gerçekleri yanlış anlama olasılığı daha yüksektir.
Southern Methodist Üniversitesi’nden Nathan Hudson ve Michigan Eyalet Üniversitesi’nden William Chopik tarafından yazılan makale, bağlanma kaygısı yaşayan yetişkinlere, yani en yakınları tarafından reddedilmekten veya terk edilmekten sık sık endişe duyan insanlara odaklandı.
Çalışma; bir çiftin kargaşalı ayrılığından bir alışveriş gezisine veya Kaliforniya sulak alanlarının ekolojisi gibi çeşitli konulardan bahsedilen 20 dakikalık videoları izlemeleri için katılımcıları rastgele bir şekilde seçti. Diğer katılımcılar aynı bilgiyi sesli olarak veya bir transkript okuyarak edindiler. Tüm gruplara, nasıl teslim edildiğine bakılmaksızın, bilgileri aldıktan hemen sonra bir hafıza testi yapıldı.
Çalışma, videoyu izleyen kaygılı bağlanma stiline sahip katılımcıların, diğer ortamlar aracılığıyla bilgi alanlara kıyasla bilgilerin ayrıntılarını yanlış anlama olasılıklarının daha yüksek olduğunu buldu.
Hudson’a göre, konuşmacıyı görmek hafıza bozulmasında bir faktör olabilir çünkü kaygılı bağlanma stiline sahip insanlar, yüz ifadelerini izlemede aşırı tetikte olma eğilimindedir. Ayrıca başkalarının algılanan duygusal durumlarını yanlış değerlendirme eğilimindedirler.
Hudson, ‘‘Bağlanma kaygısı son derece yüksek olan bireylerin, onlara gösterdiğimiz videolarda söylenenleri yoğun bir şekilde analiz ettiğine inanıyoruz" dedi. "Video hakkındaki kendi düşünceleri ve duyguları, zihinlerindeki gerçek video içeriğiyle karışmış olabilir. Böylece, onlara videonun içeriğiyle ilgili bir test yaptığımızda yanlış anılar yaşadılar.” Bu bulgular, kişiliklerimizin doğru hafıza kaydı ve hatırlama ile nasıl karışabileceğini açıklamaktadır. Hudson, bir süreç olarak bellek oluşturmanın doğası gereği hataya açık olduğunu açıkladı.
‘‘Beynimizin başımıza gelen olayların kelimesi kelimesine ses veya video kliplerini saklamadığını anlamak önemlidir" dedi. "Bunun yerine beynimiz deneyimlerimizle ilgili bilgi parçacıklarını depolar. Bir anıyı hatırlamaya çalıştığımızda, ilgili bilgilerin depolanmış parçalarını birleştirir ve ne olduğu hakkında en iyi tahminini yapar.”
Buna, bağlanma kaygısı olan bir kişiliğin sevgiye ve ilgiye layık olmadıklarına olan inancını, yoğun reddedilme korkularını ve ilişkilerini aşırı analiz etme eğilimlerini ekleyin, bu sayede bazen aynı ilişkideki iki kişinin aynı olayı anlatacak önemli ölçüde farklı hikayeleri olduğunu anlayabiliriz.
Yazarlara göre, bu araştırma bağlanma kaygısı olan kişiler için bir tehlike çanı görevi görebilir. Bu bulgular dikkatlerini sahte anılar yaşama olasılıklarının yüksek olduğu kişilerarası durumlara çekebilir— örneğin çevrimiçi veya yüz yüze dersler sırasında, sınıf arkadaşları ve arkadaşlarla sohbet ederken veya siyasi tartışmaları izlerken.
Bu gibi durumlarda Hudson, yüz yüze iletişim sırasında alınan bilgilerin okuma ve dinleme etkinlikleriyle desteklenmesinin, kaygılı bağlanma stiline sahip olan bireyler için muhtemelen hafıza doğruluğunu artırabileceğini öne sürdü.
Hudson, çoğu insanın bağlanma kaygılarını hafifletmek istediğini ve müdahalelerin bunu yapmalarına yardımcı olabileceğini ve mevcut iyilik halinin gelişmesine yol açabileceğini de sözlerine ekledi. Araştırmaları, daha güvenli bir bağlanma tarzına doğru ilerlemenin hafıza süreçlerini olumlu yönde etkileyebileceğini öne sürüyor ve gelecekteki araştırmaların insanların bu yönde hareket etmesine yardımcı olabileceğini umuyor.
https://www.psychologytoday.com/intl/blog/social-instincts/202211/is-your-attachment-anxiety-messing-your-memory
Ben Çiğdem Yaren Düzgün. İstanbul Medipol Üniversitesi İngilizce Psikoloji 3. Sınıf öğrencisiyim. Psikopol dergisinde Çevirmenlik ve Editörlük yapmaktayım.