Hayat Devam Ediyor Mu?

Ülkemizde 6 Şubat’ta yaşanan deprem on ildeki on dört milyona yakın insanın yaşadığı bölgeyi etkiledi. Binlerce ölü ve yaralının yanı sıra bölgede yaşayan ve hatta o bölgede yaşamayan insanların psikolojileri de bu olaydan etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor.
 
 Psikolojik İlk Yardım
 Dünya Sağlık Örgütü psikolojik ilk yardımı ciddi kriz durumlarından sonra krize maruz kalan kişileri desteklemek için insani yardım olarak tanımlıyor. Psikolojik ilk yardımı tıbbi ilk yardım olarak düşünebiliriz. Tıbbi ilk yardım gibi psikolojik ilk yardımda da olay yerinde müdahale edilir. Psikolojik ilk yardım olmazsa krize maruz kalan kişinin travmatize olma olasılığı artar.  Psikolojik ilk yardımı yapmak için uzman olmamız gerekmez, herkes eğitim alabilir. Sonraki süreçler için uzmanlara başvurulur.
 İlk Olarak Ne Yapmalıyız?
Depremzede kendi öykülerini, yaşadıklarını ve duygularını aktarmak istediğinde sadece dinlenmeli.
 -Kişilerle empati kurulmalı; sakin ve yardım etmeye hazır olunduğunu karşıdaki kişiye hissettirilmeli. Dürüst ve güvenilir olunmalı.
 -Beden dili iyi kullanılmalı. Yüz ifadesi ve göz teması konusunda hassas olunmalı. Ani tepkilere hazır olunmalı.
 -Kişinin yakınıyla iletişime geçmesine yardım edilmeli.
 -Önerilerden uzak durulmalı.
 Son olarak bu kişileri uzmanlara yönlendirmemiz gerek.
 İlk Olarak Ne Yapmamalıyız?
 -Kişilerin yaşadığı olay anı anlatılmaya çalışılmamalı.
 -Eleştiri ve tartışmalara girilmemeli.
 -Nasihat verilmemeli. (İyi olacaksın, boş ver gibi söylemlerden uzak durulmalı)
 -Yerine getirilmeyecek sözler verilmemeli.
 Deprem bölgesindeki kişilerin önce temel ihtiyaçları giderilmeli, stabilizasyon ve güvenlikleri sağlanmalı ve psikolojik ilk yardım yapılmalı. Daha sonra psikososyal destek çalışmaları ve kişiye özgü tedaviler yapılmalı.
 
 Mahremiyet ve Habercilik
 Deprem yerinden gelen olumlu haberler ve yardımlar bizi sevindirse de mahremiyet unutulan konulardan bir tanesi. Yardım edilen kişilerin yüzünün gösterilmemesi gerekir, burada yardım insanları teşvik etse dahi yardım edilen kişinin duygularını düşünmek gerekir; onlar da düne kadar normal yaşayan insanlardı, sadece depremzede olarak bakmamalıyız.
 Enkaz altındaki zedelenmiş-kanayan beden görüntüleri, enkaz altından çıkan kişilerin yüzleri (özellikle bebekler ve çocukların yüzleri) gösterilmemeli. Depremzedeye yaşadığı an anlattırılmamalı, kendisi anlatırsa dinlenmeli.
Deprem Bölgesinden Uzaklaşan Kişiler Ne Yapmalı?
Kişiler travma sonrası stres bozukluğu yaşayabilir. Bu kişiler güvenli ortam oluşturduktan sonra dengeli beslenme ve uyumaya dikkat etmeli. Hafif egzersizler yapılabilir, rahatlatıcı müzikler dinlenebilir, günlük tutulabilir. Kişi günlük yaşamı eskisi gibi düzene koymaya çalışmalı. Kişi bunları yapmasına rağmen uzun zaman boyunca hala kaygı yaşıyorsa travma sonrası stres bozukluğu ilerleyebilir ve uzmana görünmesi gerekir.
 Hayat Devam Ediyor mu?
 Deprem bölgesinde bulunmayan kişilerin de kendi psikolojilerini düşünmeleri önemli. İzlediğimiz, okuduğumuz şeylerin karşısında psikolojik olarak normal kalmamız mümkün olmuyor. İnsanlar üzülüyorlar, ellerinden gelenin daha fazlasını yapıyorlar ama hala vicdan azabı çekip temel ihtiyaçlarını karşılamaktan dahi çekiniyorlar; çünkü eşi dostu enkaz altındayken, yakınını kaybetmişken, birebir tanıdığı kişiler olmasa dahi nefes alamıyor insan.
Mesela çoğu kişi sosyal medya kullanımına dikkat ediyor artık; çünkü ülkemizde on binlerce kişi depremden dolayı öldü ve etkilendi, insanlar bu kişileri gocundurmamak istiyor. Depremzede ya da depremde yakınını kaybeden birinin görebilme ihtimaline karşı mutlu halini, ailesini, arkadaşlarını, yediğini, içtiğini paylaşmaya utanıyor artık insanlar.
 Kendimize iyi davranmalıyız. Deprem bizi etkilemediği için suçluluk hissedebiliriz, bu normal bir durumdur.
Rutinlerimize dönmeliyiz; rutinlerimize dönmek unutmak demek değildir. Unutmadan da rutinlerimize dönebiliriz. Haber molası verebiliriz, depremin görüntülerini tekrar tekrar izlemek stresi daha da arttırır, özellikle depremden etkilenen yakınlarınız varsa haberleri izlemeye ara verin.Olaylara iki yönden bakmayı bilin. Deprem korkunç bir şey olsa da hayatınızda olan iyi şeylere de odaklanın. Umalım ki ülkemizde de odaklanacağımız güzel şeyler artsın.
 
 

 

 

Kaynakça:
Psikolojik İlk Yardım: Afet mağdurlarının iyi olmalarını nasıl destekleyebiliriz?, Şahika Yüksel, Türk Psikiyatri Derneği
Yazar: Hilal Karaköz

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content