Kan Donduran Çığlıkları Neden Bu Kadar Seviyoruz

Şüphesiz ki insanların çıkartabildiği seslerden hiçbiri dikkatimizi yüksek bir çığlığın çektiği kadar çekemez.

İster Marion James’in “Psycho” filminde ünlü duş sahnesindeki çığlık gibi olsun ister Chrissie Watkins’in Jaws filminin başındaki kan donduran çığlığı gibi olsun, korku filmlerinin vazgeçilmez bir ögesidir.

Çığlıklar kulağa basit gelebilir ama aslında birçok duygunun karışımından oluşabilirler. İnsan çığlığı, farklı duygular yansıtabilecek frekans, desibel ve hız gibi ince nüanslarla evrimleşmiştir.

 

Atalarımızdan Kalan İpuçları

Çığlıkların izi, çığlıkları sosyal repertuarın önemli bir birleşeni olarak kullanan tarih öncesi primat atalarımıza kadar uzanabilir. Özellikle maymun toplumunda oldukça önemlidirler.

Emroy Üniversitesi Psikoloğu Harold Gouzoules, dünyanın önde gelen çığlık uzmanlarından biridir. Maymunların çığlıklarının nasıl zengin bilgiler içerdiğini gösterdi. Değişen perde ve ses aralıklarındaki farklı çığlıklar, bir kavganın gerçekleşmek üzere olup olmadığı veya bölgede bir yırtıcı olup olmadığı gibi farklı aciliyet düzeylerini iletebilir.

Maymun çığlıklarındaki dilbilgisi şaşırtıcı derecede karmaşık olabilir.

Örneğin Afrika vervet maymunlarının üç ana yırtıcısı vardır; leoparlar, yılanlar ve kartallar. Her yırtıcı türü farklı kaçış yolları gerektirir. Bir kartalı atlatmak için maymun, geniş açık alanları terk etmeli ve sık çalılıklara sığınmalıdır. Ama çalıların arasında gizlenen şey bir yılan olsaydı, yapacağı şey bu olmazdı.

Bundan dolayı vervet maymunları sadece uyarıcı olan değil, spesifik olarak hangi avcının geldiğini anlatacak çığlıklar geliştirmiştir. Hatta diğer maymunları çığlıklarından bile tanıyabilirler. Bu, onların çığlık atan kişinin kim olduğunu anlayıp çocuklarını ve diğer akrabalarının korumasını kolaylaştırır.

Neden En Çok Dikkati Dehşet Çığlıkları Çeker

Maymunlar gibi insanlar da tanıdıkları insanları, çığlıklarından ayırt edebilirler.

İnsanlar da çeşitli çığlıklar üretir: şaşkınlık ve mutluluk gibi daha olumlu duyguları yansıtan çığlıklar da vardır ıstırap, acı ve dehşet çığlıkları da vardır.

Çığlıklar, akustik bir boyut olan “pürüzlülük” seviyelerine göre tanımlanabilir. Pürüzlülük, bir çığlığın ses seviyesindeki değişim oranı yansıtan bir kalitedir. Ses yüksekliği ne kadar hızlı dalgalanırsa, çığlık o kadar “pürüzlü” olur. Ve bir çığlık ne kadar pürüzlüyse o kadar korkutucu olarak algılanır.

Psikolog David Poeppel, çeşitli çığlıkları dinleyen insanların beyin aktivitelerine bakarak çığlıkların, diğer seslerin aksine direkt bir şekilde beynin korku, öfke ve diğer yoğun duyguları işleyen amigdala ile ilişkilendiğini buldu.

Çeşitli insan çığlıkları arasında, en belirgin şekilde öne çıkan, korku çığlıklarıdır. Bir bebeğin ağlaması ve kara tahtaya sürtünen tırnakların çıkarttığı gibi hoş olmayan sesler de çığlıkları korkunç yapan bazı özellikleri paylaşır.

En İyi Çığlığı Atanlar Hayatta Kaldı

Dehşet çığlıkları yakın bir tehlikeye karşı en açık uyarıyı bulundurduğundan en çok dikkat çekenin de onlar olması evrimsel açıdan mantıklıdır.

Farklı türdeki çığlıkları kolayca ayırt edemeyen insanlar, ölüm kalım durumlarında uygun tepkiyi verememiş olabilirler. Bu da zamanla onların genlerinin popülasyondaki sıklığını azaltmış olabilir.

Bu yüzden muhtemelen bizler iyi çığlık atan ve aynı zamanda kendi türündekilerin çığlıklarını okumakta iyi olan bireylerin torunlarıyız. Bu, korku filmleri ve hız trenleri gibi çığlık uyandıran deneyimlere kasten kendimizi maruz bırakarak aldığımız garip zevki açıklamamıza yardımcı olabilir.

Tarih öncesi atalarımızın çığır açan başarısını başka nasıl kutlayabiliriz ki?

 

Asya TUNÇ

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content