Öfke Hedeflerinize Ulaşmanıza Yardımcı Olabilir

Bu duygu insanları engellerin üstesinden gelmeye yöneltebilir ancak en iyi sonuçlar, insanlar uzun vadeli hedeflerini akıllarında tuttuklarında elde edilir.

Son derece sıradan bir gün geçirirken aniden üzücü bir haber görüp öfkeyle dolup taşmış olabilirsiniz ya da önemli bir konu hakkında sakin bir konuşma yapmaya çalışırken kendinizi aniden ağlarken bulabilirsiniz. Bu anlar, insanların kendilerini kontrolden çıkmış hissetmelerine neden olabilir ve bu sırada yaşanan duygular kendi içlerinde kötü veya rahatsız hissettirebilir. Bu durum, olumsuz duygulara kötü bir itibar kazandırır; genellikle tehlikeli veya yıkıcı olarak görülürler. İnsanlar; onları görmezden gelmeye, bastırmaya ya da onlardan kaçınmaya çalışır. Ancak araştırmalar; olumsuz duyguların insanlar için yararlı olduğunu, başarılı ve tatmin edici bir yaşam için önemli rol oynadıklarını ortaya koymaktadır. Olumsuz duygular, insanların önem verdiği bir şey yolunda gitmediğinde ortaya çıkan organize tepkilerdir ve psikologlar, bu tepkilerin insanların içinde bulundukları durumu iyileştirmelerinde yardımcı olabileceğini keşfetmişlerdir.

  Yakın zamanda yapılan bir dizi çalışmada, meslektaşlarım ve ben bu fikri öfke durumu için test ettik. Geçmişte yapılan çalışmalar, insanların bir engelle karşılaştıklarında ya da hedeflerine ulaşmakta zorlandıklarında öfkeli hissettiklerini göstermiştir. Örneğin, bir kişinin bir projeyi tamamlamaya çalışırken bilgisayarın sürekli çökmesi gibi. Bazen de engel, hak edilen maaş zammını vermeyen bir patron gibi, direnerek veya adaletsizlik yaparak ilerlemeye güçlük çıkaran başka bir kişidir. Bu tür durumlar karşısında insanlar öfkelenir. Öfkelendiğimizde fizyolojide, bilişte ve davranışta birtakım değişiklikler meydana gelir: Duygular, bedenimizi, düşüncelerimizi ve alacağımız muhtemel eylemleri değiştirir.

  Biz de şunu merak ettik: Öfke ve beraberindeki dönüşümler, insanların engellerle veya zorluklarla karşılaştıkları durumlarda daha iyi performans göstermelerine yardımcı olabilir mi?

1.000’den fazla katılımcıyla bir dizi deney tasarladık. Kullandığımız senaryoların çoğunda katılımcılar önce kendilerini kızdırmak üzere tasarlanmış bir görevi tamamladılar. Örneğin, hakaret içeren görüntüleri izlemek ya da sinir bozucu bir bilgisayar göreviyle uğraşmak gibi. Daha sonra, tüm katılımcılar net bir hedef ve bu hedefe yönelik karmaşık bir anagram çözme veya zor bir oyun oynama gibi mücadeleler içeren ayrı görevleri tamamladılar.

Birçok kez, ilk öfkelenen kişilerin takip eden zorluklarda diğer katılımcılardan daha başarılı olduğunu gördük. Örneğin, kızgın insanlar daha uzun süre direttiler ve kelime problemlerini çözmede daha başarılı oldular. Ayrıca zorlayıcı bir video oyununda daha iyi puan aldılar ve öğrenci harç artışlarını durdurmak için bir dilekçeyi imzalama olasılıkları daha yüksekti. Ek olarak bu araştırmada, 2016 ve 2020 ABD genel seçimleri sırasında 989 kişiden toplanan anket verilerine bakarak gerçek dünyadan bir olgu ele aldık. Bir kişinin rakip adayın potansiyel galibiyetine duyduğu öfkenin, bir sonraki seçimde oy kullanma olasılığının daha yüksek olacağını öngördüğünü bulduk.

Çalışmalarımız genel olarak öfkenin zorlu hedeflere ulaşmaya yardımcı olduğunu göstermiştir. Ancak, hedefler zorlayıcı olmadığında öfkelenmek sonuçları iyileştirmedi. Örneğin, katılımcılar kolay kelime bulmacalarını çözmek veya yalnızca basit bir zıplama içeren kolay bir video oyunu oynamak zorunda kaldıklarında, öfkeli katılımcılar diğer koşullardaki katılımcılardan daha iyi bir performans sergilemedi.

Peki bu insanların yaşamı için ne anlama geliyor? Burada işler daha karmaşık bir hal alıyor. Bu veriler bireylerin hedeflerine ulaşmak için öfkelenmeleri gerektiği anlamına gelmiyor. Ancak öfkenin engelleri aşmada yararlı olabileceği ortadadır.

Duygularımızdan öğrenmenin zorluklarından biri de duygularımızın belirli bir yönü olmamasıdır, yani bir durumu çözmek için bizi belirli bir eyleme yönlendirmezler. Biz deneysel çalışmalarımızı sadece tek bir eylem ya da seçimin söz konusu olduğu (devam etmek ya da vazgeçmek gibi) net bir hedefe sahip olacak şekilde tasarladık. Hayat genellikle çok daha karmaşıktır ve insanların seçebilecekleri birçok aksiyon vardır. Bu seçeneklerden bazılarının ciddi olumsuz sonuçları olabilir. Çöken bir bilgisayara duyulan öfke, birisini bilgisayarı tamirciye götürmeye motive edebilir ancak aynı zamanda onu kırıp parçalamaya da itebilir. Her iki eylem de engeli ortadan kaldırır: çöken bilgisayar. Fakat sadece bunlardan biri daha büyük bir projeyi -kişi bilgisayarda her ne yapıyorsa onu- tamamlama konusunda gerçekten faydalıdır. Olumsuz duygularımızı kontrol etmedeki bu karmaşıklık onların kötü şöhretine katkıda bulunur. Öfke; insanları uzun vadeli hedefleriyle uyuşmayan, aslında yapmamayı tercih edecekleri şeyleri yapmaya yönlendirebilir.

Nitekim, deneylerimizden birinde öfkeli insanların kendilerine fırsat verildiğinde hile yapma olasılıklarının diğer katılımcılara göre daha yüksek olduğunu bulduk. Hile yapmak bu oyunculara bir üstünlük sağlıyordu ama aynı zamanda etik de değillerdi. Bir başka örnek olarak, geçmişte yapılan araştırmalar öfkenin dışarı yansıtılmasının diğer kişilerin taviz vermesine ve taleplere boyun eğmesine neden olabileceğini ortaya koymuştur. Bu yoğun duyguyu hararetli ve ikna edici bir argümanı beslemek için kullanmak faydalı olsa da öfkelenen bir kişi başkalarına zorbalık yapmaya başlarsa bu durum en nihayetinde başkalarıyla olan ilişkilerine olumsuz yansıyacaktır. Neyse ki, öfke konusunda da bize yol gösterebilecek, duygulara verilen tepkileri nasıl geliştirebileceğimize dair pek çok araştırma var. Bu güçlü duygu, önem verdiğimiz bir hedefe giden yolda bir zorlukla karşılaştığımızın sinyali olduğundan en iyi tepki: Bir an için durmak, neler olup bittiğine odaklanmak ve istenen sonuca ulaşmak için verilebilecek en iyi tepkiyi değerlendirmektir.

Kendinize sorun: Hedefim nedir? Ardından bu amaca uygun eylemleri seçin. Örneğin, romantik bir partnerle yaşadığınız bir tartışmada uzun vadeli amacınız ilişkinizi geliştirmek ise öfke bir sonraki uygun adımları motive edebilir; ihtiyaçlarınızı ifade etmek, uzlaşmaya çalışmak ve dinlemek gibi. Ancak sizi yönlendiren amaç tartışmadaki haklılığınızı göstermek ise daha yüksek sesle konuşabilir, partnerinizin bakış açısını görmezden gelebilir ve agresif davranabilirsiniz. Kişinin kısa ve uzun vadeli hedeflerini bir anlığına gözden geçirmesi, yıkıcı tepkileri önlemeye ve daha iyi tepkiler vermeye yardımcı olabilir.

Olumsuz duygular kötü değildir. Önemli olayların gerçekleşmekte olduğuna dair son derece kayda değer göstergelerdir. Bu yüzden bir dahaki sefere böyle bir duygu yaşadığınızda onu geçiştirmeye kalkmayın, dikkatinizi verin.

Çeviren: Dilara Birer

KAYNAKÇA

https://www.scientificamerican.com/article/anger-can-help-you-meet-your-goals/

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Skip to content